Bir zamanlar bizde 3-5 yaşlarında Kuran Kurslarına gittik.
Ne güzel bir kararmış benim için.
Çokta dayak yemişliğim var.
Elim acıdı demedik, eve gidip şikâyet etmedik.
Ailemiz çocuğumun eline değnek ile vurmuşsun diye Hoca’yı falan da dövmedi.
Zaten dayak yediğimizi söyleyemezdik, herkes dersini verirken sen enden vermedin diye evde de dayak yeme durumu da vardı doğrusu.
Eti senin kemiği benim diye bırakılırdık Kuran Kurslarına.
Dayak cennetten çıkmış derlerdi.
Ne güzel terbiye aracıymış. Dayağın adam etmediği çocuk çok azdı.
İyi ki de bırakmışlar, dayak atan hocalarında ellerine sağlık.
Tabi ki Kur’an Kurslarını dersini vermeyenler için atılan dayak ile hatırlanmasını istemem.
Kuran Kurslarına diz çöken insan anlıyorum ki iyiliğe…
[16:23, 19.06.2024] Hüseyin Kömür: KUR’AN KURSLARI
Bir zamanlar bizde 3-5 yaşlarında Kuran Kurslarına gittik.
Ne güzel bir kararmış benim için.
Çokta dayak yemişliğim var.
Elim acıdı demedik, eve gidip şikâyet etmedik.
Ailemiz çocuğumun eline değnek ile vurmuşsun diye Hoca’yı falan da dövmedi.
Zaten dayak yediğimizi söyleyemezdik, herkes dersini verirken sen enden vermedin diye evde de dayak yeme durumu da vardı doğrusu.
Eti senin kemiği benim diye bırakılırdık Kuran Kurslarına.
Dayak cennetten çıkmış derlerdi.
Ne güzel terbiye aracıymış. Dayağın adam etmediği çocuk çok azdı.
İyi ki de bırakmışlar, dayak atan hocalarında ellerine sağlık.
Tabi ki Kur’an Kurslarını dersini vermeyenler için atılan dayak ile hatırlanmasını istemem.
Kuran Kurslarına diz çöken insan anlıyorum ki iyiliğe, merhamete, vatan sevgisine, bayrağa, ezana her zaman diz çöküyor.
Kuran Kurslarında sadece Elifba öğrenmediğimizi şimdi daha iyi anımsıyorum.
Anadol’unun mayası aileden sonra ilk defa orada yoğruluyor.
Sorumluluk duygusu orada alınıyor, arkadaşlık sevgisi orada veriliyor.
İyilik, merhamet, şefkat ve dua medeniyetinin çocukları olduğumuzu orada başlıyoruz öğrenmeye.
Anadolu’da, Milli Gençlik Vakfı, Nizam-ı Alem Ocakları, Ülkü Ocaklarında ise atılan temellerin üzerine inşa edilirdi.
Milli takımızın zaferi yaz sıcağında çok güzel bir serinlik olarak esti.
Arda Güler dün şehadet parmağını kaldırarak attığı golün heyecanını yaşadı.
Bu golü attırana şükür demek Şehadet parmağı…
Milli Takım kadar, Arda Güler de, her kesim tarafından seviliyor.
Kalbinde bir değer taşıdığı her halinden belli oluyor.
Dünya genelinde ki ününe rağmen şımarmadan, ne oldum demeden ailesine ve Türk milletine gurur yaşatıyor.
Allah razı olsun, özünden sapmadan bir futbolcu olarak kalsın diye dua ederim.
Özünden kopmadan bizi gururlandıran tüm sporcu arkadaşlarımızla da gurur duyuyoruz.
Fotoğrafta elinde Kur’an olan çocuk Arda Güler.
Kur’an Kursuna katılmış ve orada da madalya almış.
Yaz geldi, Tokat Müftülüğü nünde yaz Kur’an Kursları var.
Çocuklarımızı telefonun, bilgisayarın başından kaldırıp Kur’an Kurslarına gönderelim.
Allah çocuklarımızın bahtını açık etsin.
Bir nesil yetiştirmek çok zor.
Bizim neslimizin imtihanı evlat yetiştirmek ve onları milletimize yararlı bir birey olarak emanet etmekti.
Yetiştirdiğin evladına sahip çıkmak daha da zor.
Allah gençlerimizin yolunu güzel eylesin.
Müslüman Türk gencinin duruşunu ve başarısını dünyaya gösteren Arda Güler’e teşekkür ederim.
Vesselam
