Tokat Belediyesi tarafından, Tokat’ın incisi Yeşilırmak kenarında kapalı /yarı açık alan ve büfe tasarımı Tokat Mimarlar Odasına Kayıtlı Mimarlara Özel Yarışma Projesi düzenlendi.

Yani Tokat’ta yaşayan bir mimar çizsin denmiş.

Tokatlının kullanacağı bir alan için, Tokat’ta yaşayan bir mimar hayal kursun istenmiş.

Tokat’ın tarihi kimliğine ve bölgenin dokusuna uygun bir şekilde tasarlanması hususunda konsept yarışma projesinde ilk üçe kalan tasarım için hangisi olsun diye de  Tokatlılara sorulmuş.

Ve projelere ödülde konulmuş.

Projede en fazla oy alan tasarım 30 Ağustos’ta duyurulacak.


Buraya kadar her şey güzel.

Sorun ne derseniz, yerli bir mimar çizecek ve Tokatlılar karar verecek, asıl sorun bu.

Alışık olmadığımız bir durum.

Ters bizim bünyemize bu durum.

Proje dediğin uluslarası ödüllü diye şişirilmiş, Tokat’ta hiç yaşamamış, şehir bilinci olmayan mimarlara çizdirmelisin!

Öyle 100 bin liracık gibi ödül falan değil en az projeye 3-5 milyon hatta 30-40 milyon ödeme yapmalısın!

Millet kim niye soruyonuz, ödüllü mimar çizmiş, Tokatlı ne anlar estetikten, sanattan, şehir kimliğinden.  Marka şehir olmaktan. Ödüllü mimarı Tokat’a özel uçakla davet edecen, en üst protokol ile ağırlayacan, medyaya karşı da öve öve bitiremeyecen!

Parasını alacak iş bitmiş mi, bitmemiş mi, iş bitince nasıl görünüyor umurunda değil!

Hatırlatayım, Tokat’ta proje bizim cebimizden paraları ödenmiş yüzlerce kamunun işi, hiç başlanmadan duruyor. Çöp olmuş durumdalar.

Ha nerde kalmıştık; bu övgüleri yaparken de Tokatlıdan bir şey olmaz, sizin etiniz ne butunuz ne diye mesaj verecek, şehrin insanlarının tamamını küçümseyeceksiniz!

Şimdi kendini bu memleketin akıl hocası konumuna koyanlar bu şekilde olsun istiyorlar.

Yerli olmasın, vatandaşın hiç haberi dahi olmadan bize sorsunlar bizi muhatap alsınlar, biz dışarıdan adam getirelim bu işleri yapalım diyorlar.

Vatandaşın aklına güvenmeyip, şehirli mimarlara da düpedüz terbiyesizlik yapıyorlar.

Dün dünde kaldı cancağızım yeni şeyler söylemek lazım diyen bir değişimle hareket edenler için, kendilerinin hiçbir şey ifade etmediklerini iyi biliyorlar.

Muhatap alınmayan, köhnemiş fikirlerini, ısıta ısıta her yıl yeni yöneticilere sunulduğunun herkes farkında, onlarda bunun farkındalar.

Süslenmiş kelimelerle yönetenleri ve milleti siz anlamazsınız biz sizin yerinize karar verir, parasını biz alırız diyen cambazlar yazıyor çiziyor işte.

Birileri bir iş yapıyorsa, bilgin fikrin yoksa susunda cahilliğiniz ortaya çıkmasın diye tavsiye ederim.

Ne demiş büyük ilim ve din bilgini Hazreti Mevlana;

“Her gün bir yerden göçmek ne iyi,

Her gün bir yere konmak ne güzel

Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,

Dünle beraber gitti cancağızım

Ne kadar söz varsa düne ait

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”

Vesselam