Üç tip arkadaş vardır. Birincisi ekmek ve su gibidir; onu her zaman ararsın. İkincisi ilaç gibidir, lazım olduğunda ararsın. Üçüncüsü mikrop gibidir ; bir bulaşınca atmak zor olur. Allah hepimizi bu üçüncü tiplerden muhafaza etsin. Ne halt edeceği bilinmeyen ,ayarı bozuk ,vazalağın tekidir.Siz hep aynı yerde dursanız bile , kendisi sürekli farklı yerlerde durup ( işini yürütüyormuş); sürekli etrafını suçlar, üste çıkar. Hatalarını asla kabul etmeyen bir habis ruh vardır karşınızda. Şamar oğlanı arar dururlar. Kaldı ki ,öyle olanlarda yaranamaz. Bunlara hiç kimse yaranamaz. Bir de isterler ki yaptıklarına kimse itiraz etmesin(!) Bunu her kursağın kaldırması mümkün değildir.

Bu tiplerin geçmişine şöyle bir bakınca;yola çıktığı yada arkadaş-dost dediği herkesi sattığını görürsünüz. Hiçbir kusurunuz olmasa bile, ne edip edip sizinle kötü olup ; bir de sizin altınızı oyduğunu fark edersiniz. Bu habis hobilerini sadece ama sadece ; kendisine yakın olan ve bunu insan yerine koyanlara yaparlar. Kendilerine düşman olanlara gıkları bile çıkmaz. Bilakis onlara yaranmak için yoğun çaba içindedirler. Kısacası ,arkadaşlıkları ve dostlukları pazara kadar bile değildir. Geçmişte kendilerine maddi-manevi destek olmanızı unutur, satılacak ve kullanılacak yeni avlar ararlar. Hayat boyu hiçbir insan ile kalıcı bir arkadaşlığı olmadığı için ,mevcut dostluk ve arkadaşlıkları bozmak için yırtarlar bir yerlerini. Kimi zaman vicdanı rahatsızlık hissedip karşısındakine iyilik adı altında kemik atarak kendini rahatlatmak isterler. Karakter sahibi olanlar ,ne o kemiği alır ne de o namert köprüsünden geçer. İnsanların huyu asla değişmez. Bilirsiniz ki , yârin tekrar sözde dost olsanız ,sizi yine elli yerden hançerleyecek…

Gün gelir sırtınızda bir büyük acı oluşur. Büyük ve derin bir acıdır bu. Sonra bir bakarsınız ki ,sırtınızda iki hançer saplı. O Hançerleri çıkarıp baktığınızda ;sapında en yakın dediğiniz ve sözde dost sandığınız iki insanın adını net olarak görürsünüz. Kendileri hep namertlik peşinde olanlara ;ne kadar mert olursanız olun asla yaranamazsınız. Bunların başta o kıyak tavrını görenler , aslında kasap bıçağına boynunu dayadığını bir süre sonra anlar anlamasına da…