Tokat’a birçok deneyimle dolu 47 yılı geride bıraktım.
Herkesin olduğu gibi günlük yaşamımda karşılaştığım zorluklar, sevinçler ve hedeflerimle dolu bir öyküm var benimde.
Her günümde, aileme, işime, şehrime adanmış bir şekilde, umutlarımı ve tutkularımın peşinden koşuyorum.
Hüseyin Kömür olarak 1989 yılından bu güne siyasi konularda duyarlı biriyim.
Mesleğe Rahmetli Avni Pembegüllü’nün Çağrı Fm’inde 1992’de başladım. 32 yıl olmuş.
Tokat, Türkiye ve dünya alanım.
Yerel tarihçi safsatalarından daha çok iyi bilirim bu şehri bilirim.
Ülkemin yapısını iyi bilirim, Afrika’yı da bilirim, Ortadoğu uzmanı da diyebilirim kendime.
Avrupai yaşam tarzım olmasa da çoğu kimsenin gitmediği kadar Avrupa seyahatim oldu.
33 ülkeye seyahat etmişim.
Ama gelince Tokat’ı hiçbir ülkeye değişmem de demişimdir.
Şehrimde ve ülkemde çalışan bürokratlar, seçilmiş siyasetçiler görmek isterim.
Boş lafa çoktan doydum.
Siyasetin dönderdiği fırıldakların farkındayım.
İstanbul’da 6 yıl uydu yayıncılığı, Ankara’da TRT Haberde 9 yıl akran yüzüm var.
İstanbul kontenjanı vekiller, bürokratlar sevmez beni. Benimde onları sevdiğim söylenemez.
Onlar buraya hâkim olmaya, yönetmeye gelmişleridir. Nihayetinde Tokat onlara göre taşra halen.
Biz şehrimize ekmek isteriz, iş isteriz, hizmet isteriz, kalkınma, yatım isteriz. İsteriz de isteriz.
Onlar ehli keyf sofralar ister. Süremiz bitince bırakıp gidelim derler. Ve giderler zaten.
Biz bize kalırız hep nedense ellerimiz boş!
Ben dostlarım için hep kalkan oldum, bu yüzdende sırtımda bıçak yarası hiç eksik olmadı.
Şehrim için davam var, derdim var.
İyi bilirim ki, kendini dev aynasında gösterenler, kendi makam kaygılarından ne şehri ne davayı düşünürler.
Düşündüğüm konuları yüzlerine söyledim, söylemeye devam ediyorum.
32 senelik tecrübemle kötü olmayı artık kabul ediyorum.
Ben kötüyüm ya siz…
Anka kuşu misali her saklanışın yeni bir doğuşu var derler ya.
Yeni başlangıçlarda bildiğim doğrularda yazmaya devam.
Anka kuşu misali yeniden bir doğuş her doğana karşı birileri de ölür tabi..
Ben Hüseyin Kömür işi düşenin dostu, beni ben olduğum için kabul edenlere saygılar.
Beni ben olduğum için kabul etmeyenler faili meçhullere ise, bu vakitten sonra meydan er meydanı.
Meydanlarda görüşürüz, benim kalemim, yüreğim hepinizin makamından daha büyük.
Neden bu yazıyı kaleme aldım derseniz, tecrübelerimi yazıyorum ben, 2024 yazı yazma yılım.
Her güne iki yazı.
Neyi?
Her şeyi!