Anayasamızın 38’inci maddesinde “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” şeklinde ifade edilen masumiyet karinesi, herkes tarafından korunması gereken bir noktadır.

Seçim yaklaştıkça bel altı vurmalar, iftiralar ve teviller üzerinden çamur atmalar yine başladı. Her seçim de görülen kirli manzara yine kabus gibi çöktü. Kısacası “Aynı tas aynı hamam.”

Sâdece hamamda ki yüzler farklı ve benzer…

Peki, bu iftira ve karalamaları kim neden yapar?

Cevap çok basit.

Bu karalamalardan kendine alan açmak isteyen bir güruh tabi ki.

İki kişinin bildiği sır değildir.

Elbet bir gün herşey apaçık ortaya çıkar.

İşte o zaman kimin atı arap, kimin ki dorat belli olur.

Kendi altlarındaki sele de cücük de epey büyük…

Fitne uykudadır ve onlar içinde birileri elbet o fitneyi uyandırır

Bu duruma sessiz kalanlar, mevta olmuş hallerini unutup, sinsi hedeflerini gerçekleştirmek için kukla bulanlar; büyük bir vebal altındadır. Bu işler bumerang gibidir; kimse unutmasın.

Bugünlerde bu şehrin yetişmiş en önemli isimlerinden biri olan, Ak Parti Genel Başkan Yandımcısı ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin’e, vicdana, ahlaka ve adaba sığmayacak kirli bir saldırı var. Tek derdi şehrine hizmet getirmek olan hiç bir insana bu reva görülemez. Seversiniz yada sevmezsiniz bu ayrı bir konu.

Kim ya da kimler bu işin içinde ise bilsinler ki Allah’ın gazabı üzerlerine olacaktır.

Kim bu yöntem ile iflah olup, başarılı olmuştur?

Kendi kimlik ve kişiliklerine güvenen, halkta ve Hakk’ın önünde ederi olanlar asla bu kirli yola başvurmamıştır. Bugün bunları yapanlara yarın başkaları da aynı yol ile çamur ve iftira atacaktır.

Ey tuzak kuranlar(!)

Kötüler, reziller ve müfteriler için yaşasın cehennem