Türkiye’de gençler arasında umutsuzluk ve anksiyete giderek artıyor. Uzman Klinik Psikolog Doğukan Demirel, ekonomik belirsizlikler, işsizlik, sosyal medya baskısı ve geleceğe dair umut eksikliğinin gençlerin ruh sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini açıkladı.

Demirel, son yıllarda 18-25 yaş grubu danışanlarının sayısında belirgin bir artış gözlemlediğini belirtti. Gençlerden en sık duyduğu ifadeler arasında “Ne yapacağımı bilmiyorum”, “Gelecek yokmuş gibi hissediyorum” ve “Sürekli içimde bir sıkıntı var” yer alıyor. Uzman, bu durumun bireysel bir sorun olmaktan çıkıp toplumsal bir gerçekliğe dönüştüğünü vurguladı.

İşsizlik ve Öğrenilmiş Çaresizlik

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, genç işsizlik oranı %21’i aşmış durumda. Üniversite mezunları kendi alanlarında iş bulmakta zorlanırken, çalışan gençler genellikle düşük ücretlerle ve meslekleriyle ilgisiz işlerde geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Demirel, bu tablonun gençlerde “öğrenilmiş çaresizlik” yarattığını ifade etti. “Ne kadar çabalasalar da sonuç değişmeyecekmiş gibi hissediyorlar ve bu, harekete geçme isteğini yok ediyor” dedi.

Anksiyete Günlük Hayatın Parçası Oldu

Gençler arasında anksiyetenin yaygınlaştığına dikkat çeken Demirel, bu kaygının artık sınav stresi ya da iş korkusuyla sınırlı olmadığını belirtti. Sürekli tetikte olma hali, iç sıkıntısı, odaklanma güçlüğü ve uyku problemleri, gençlerin günlük yaşamını etkileyen yaygın şikayetler arasında. Sosyal medyanın bu durumu tetiklediğini söyleyen uzman, “Başkalarının en güzel anlarını gören gençler, kendilerini yetersiz ve başarısız hissediyor. Gerçeklik algısı bozuluyor” diye ekledi.

Akademik Baskı Tükenmişliği Körüklüyor

Üniversite eğitiminin bir zorunluluk haline geldiği Türkiye’de, gençler hangi bölümü seçeceklerini değil, hangi alanda iş bulabileceklerini düşünerek karar veriyor. Demirel, bu durumun daha okul yıllarından itibaren ruhsal tükenmişliğe yol açtığını belirtti. “Gençler kendilerini tanıyamadan, hayallerini duyamadan performans baskısı altında yaşıyor” dedi.

Çözüm Önerileri Sunuldu

Demirel, gençlerin ruh sağlığını korumak için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Önerileri arasında şunlar yer aldı:

Üniversitelerde psikolojik destek hizmetlerinin yaygınlaştırılması, 

Gençlerin duygularını ifade edebileceği güvenli alanların oluşturulması, 

Ailelerin başarı yerine huzura odaklanan bir iletişim dili benimsemesi, 

Sosyal medyada dijital okuryazarlık ve gerçeklik algısı eğitimlerinin verilmesi, 

Ruh sağlığı politikalarının tedavi kadar koruyucu hizmetlere de yönelmesi.

Uzman, “Bir toplumun geleceği, gençlerinin umut düzeyiyle ölçülür. Eğer gençler umutsuzsa, hepimiz risk altındayız” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekti.

Topluma Çağrı

Demirel, gençlerin ruh sağlığının sadece bireysel bir mesele olmadığını, toplumsal bir sorumluluk gerektirdiğini ifade etti. “Sessizce içine kapanan, tükenen bir gençlik yerine; kendini ifade edebilen, umut kurabilen, düşse de kalkabilen bir nesil için harekete geçmeliyiz” dedi. Yazısını, “Görün, dinleyin, destek olun” çağrısıyla tamamladı.

Bakanlık Düğmeye Bastı: Tostta "Kaşarlı" Aldatmacası Bitecek! Bakanlık Düğmeye Bastı: Tostta "Kaşarlı" Aldatmacası Bitecek!

Editör: Hami İşler