Türk Halk Müziğinin Büyük Derleyicisi Muzaffer Sarısözen'in Hayatı ve Müzik Mirası merak ediliyor. Muzaffer Sarısözen Kimdir? Türk halk müziğine adanmış bir ömür. Muzaffer Sarısözen’in Tokat ile bağlantısı nedir? İşte kısaca hayatı ve en bilinen türküleri..
Türk halk müziğinin önemli isimlerinden biri olan Muzaffer Sarısözen, 1899 yılında Sivas'ta dünyaya geldi. Gerçek adı Muzaffereddin Mazhar olan Sarısözen, müziğe olan ilgisiyle küçük yaşlardan itibaren dikkat çekti. Eğitimini doğduğu şehirde tamamlayan sanatçı, bir süre öğretmen olarak görev yaptıktan sonra Sivas adına İstanbul Konservatuvarı’na gönderildi. Buradaki eğitiminin ardından Sivas’a dönerek öğretmen okulunda ve lisede müzik öğretmenliği yaptı.
Derleme çalışmalarının öncüsü oldu
Muzaffer Sarısözen’in müzik hayatındaki dönüm noktalarından biri, 1930 yılında Ahmet Kutsi Tecer ile tanışması oldu. Tecer’in öncülüğünde Halk Şairlerini Koruma Derneği’nin kurulmasına katkı sağlayan Sarısözen, Aşık Veysel gibi birçok halk ozanının tanınmasında önemli bir rol oynadı.
1936 yılında Ankara’ya çağrılan sanatçı, Ankara Devlet Konservatuvarı bünyesinde oluşturulan derleme heyetine katıldı. Türkiye’nin dört bir yanından halk ezgilerini derlemek için çıktığı gezilerde yüzlerce türkü, ağıt ve oyun havasını kayıt altına aldı. Bu süreçte Mahmut Ragıp Gazimihal, Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Halil Bedii Yönetken ve Nurullah Taşkıran gibi isimlerle birlikte çalıştı.
Yurttan Sesler ve TRT Arşivine Katkıları
Sarısözen, 1938 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı Folklor Arşivi Şefliği’ne getirildi. Ancak onun en büyük projelerinden biri, TRT Ankara Radyosu’nda yönettiği Yurttan Sesler programı oldu. Bu program aracılığıyla Anadolu’nun dört bir yanından gelen ezgiler, geniş kitlelere ulaştı ve halk müziğinin daha da yaygınlaşmasını sağladı.
Sarısözen’in derlediği ve arşivlere kazandırdığı eserler arasında İzmir’in Kavakları, Gesi Bağları, Çayda Çıra, Allı Turnam, Burçak Tarlası, Kolbastı gibi unutulmaz türküler yer almaktadır. 1937 ile 1957 yılları arasında düzenlediği 18 büyük derleme gezisi sonucunda yaklaşık 10 bin halk ezgisini kayıt altına alarak Türk müziğine büyük bir miras bıraktı.
Sanatçının Son Yılları ve Vefatı
1951 yılında sanatçı Neriman Altındağ ile evlenen Sarısözen’in bu evlilikten 1952 yılında Memil Sarısözen adında bir oğlu dünyaya geldi. Ancak 1962 yılında prostat rahatsızlığı nedeniyle ameliyat geçiren sanatçı, operasyon sonrası yaşadığı komplikasyonlar sonucu 4 Ocak 1963’te hayata gözlerini yumdu.
Oğlu Memil Sarısözen
Değerli Ailenin Tokat'taki Üyeleri
O değerli aileden Tokat’a yerleşen, musiki ile yoğrulmuş, amcaoğlu Başöğretmen Numan Sarısözen ve yakınlarından halen Tokat'ta yaşayan aile üyeleri bulunuyor. Aileye, Sarısözen’in dedesi Yakup Efendi uzun ve sarı saçlı olduğu için, Saçlılar ya da Sarıhatipzadeler de denilmektedir. Muzaffer Sarısözen’ in babası bu aileden Müderris, Şair, Şeyh Hüseyin Hüsnü Efendi (1843-1917) ve annesi Zeliha (Zeli) Hanım olup evlatları, Rüştü (1882-1951), Sırrı (1883-1961), Kemal, Abdülkadir (1896-1973) ve Muzaffer Sarısözen (1899-1963) olmak üzere beş kardeştir.Ölümsüz Eserleri ve Anısı
Muzaffer Sarısözen, halk müziği alanındaki çalışmalarını Seçme Köy Türküleri (1941), Yurttan Sesler (1952), Türk Halk Musikisi Usulleri (1963) gibi eserleriyle kalıcı hale getirdi. Vefatından sonra Kültür Bakanlığı tarafından onun hayatı ve çalışmalarını anlatan Muzaffer Sarısözen: Hayatı, Eserleri ve Çalışmaları adlı kitap yayımlandı.
Sanatçının anısına PTT tarafından 100.000’lik pullara resmi basıldı. Sarısözen, Türk halk müziğinin en büyük derleyicilerinden biri olarak hafızalarda yerini koruyor.
Anma Konseri Düzenlenecek
Öte yandan Sivas’ta Atatürk Kültür Merkezinde 23 Şubat saat 20.00’da ‘Muzaffer Sarısözen Anma Konseri Düzenlenecek. ‘Muzaffer Sarısözen Anma Konseri Türkilerden Bir Vatan’a tüm halk davet edildi.