Ne demiş Mevlan'a ne güzel demiş; "Kısmet etmişse Mevla, el getirir, yel getirir, sel getirir, Kısmet etmemişse Mevla, el götürür, yel götürür, sel götürür." İşte şimdi tam da bunu yaşıyoruz memleketimizde.

Yıllarca imara açılmasını beklediğimiz dede de babada kalan miras arsalarımızın çilesini çekerek faydalanmadan adeta baka baka yıllarca bekledik başlarını. Belediyenin yaptığı bir çok haksızlıklarına rağmen biran önce hal olsun mantığı ile sineye çektiğimiz imar sonucu sanki gökten inmişler gibi müteahhitlere arsalarımız birbirimiz kırarak hak hukuk gözetmeden kıran kıran paydaşlarımızla mücadele sonucu verdik.

Eski evlerimiz bir çırpıda yıkılmaya başladı. Buğulu gözlerle bunları ebeveyinler seyrederken anıları ve geçmişinin yok oluşuna da içi burkularak şahit olduk. Lakin içimizdeki yangını kimseye hissettirmedik.

Diğer yandan da şimdiye kadar gününü görmediğimiz bu arsaların sırtında bundan sonra rahat edeceğimizi, çocuklarının sorunlarını çözeceğimizi, torunlara bari birşeylerin intikal edeceğini umuyor ve hayal ediyorduk. Şimdiye kadar böyle bir durum ile karşılaşmadığımız için müteahhit in hazırladığı sözleşme hükümlerine bakamadık bile binanın bitimi ise müteahhit in insafında uzadıkca uzadı.

Bitmedi çilemiz son yirmi yılın olmayan ekonomik fırtınasının açısını etkisini kafamıza vurula vurula yaşadık, Müteahhitin karşısında artık ağzımızı açamaz isteyemiz soramaz olduk. İtiraz hazır bu kadar zamma rağmen yapıyorum. Zarar ediyorum yalanını şamar gibi. yapıştırdı müteahhit yüzümüze. Zarar edenler yana yana daha yüksek orandan yer arayorlar bundan da bahsetmediler bizlere o da ayrı bir muamma olarak kaldı ne yazık ki.

Şöyle böyle bitti kimisi, kimisi ise bitecek binalar bitenlere henüz taşınılmadı, kiraya verilmedi yada yeni verildi yada bir kaç ay oldu kiraya verileli yada taşınılalı. Malımızı henüz tanıyamadık, içinde oturup belkide daha benim gibi bir çay kahve içmedik, tadını alamadık..Daha doğrusu daha sahiplenemedik bile bir kaç dakkika yetti.

Mevla nasip etmedi bunuda bu sefer sen say yel götürdü, sen say sel götürdü deprem götürdü. Ümitler ile canlar ile beraber götürdü, hemde kolumuzu kanadımızı kırarak götürdü. Yenisi için yeter mi ömrümüz görür mü gözümüz hiç sanmıyorum yorulduk usandık taaketimiz kalmadı artık. Keşke mezar olacağına viran kalsaydı. Keşke hepimiz her sorumluluğu olanlar daha duyarlı olsaydı. Bilmiyoruz henüz bu yıkımlar da insan hatası varmı yok mu teknik olarak henüz ortaya çıkmadı. Eğer insan hatasına mütevellit hakkımız varsa artık varsın onlar düşünsün gayri....