İnsanoğlunun dinlenmeye ne kadar ihtiyacı var elbetteki yoğun çalışma hayatının çalışma temponun içinde insan kendine de zaman zaman vakit ayırması gerekmektedir.

İşte bu dinlenmenin, yorulan bedenin ve ruhen daralan kalbin huzur ve refah bulması bakımında apayrı anlamı bulunmaktadır. İnsanoğlu hayatın idamesi için hele de günümüzü şartları göz önünde bulundurulduğunda yoğun bir çalışma ya ihtiyaç duymakta ve sonsuza kadar uzanacak olan ihtiyaçlarını temin etmek için çaba sarf etmektedir. Yoğun tempo içerisinde çalışmanın neticesinde de bedeninin ve ruhunun yıpranmış olmasını da ne yazık ki fark etmesi pek mümkün olmamaktadır.

Elbette ki iş hayatında var olan yıllık izinler işte bunun için ihdas edilmiş ve bu yoğun çalışmanın vücudumuzda ruhumuzda yarattığı tahribatı asgari indirmek için hak olarak da çalışanlara verilmiştir.

Ancak bu hakkı kullanırken birçok insan bunu bu şekilde algılamayıp ya da ihtiyaç nedeniyle tatil ya da dinlenme şeklinde değerlendirememektedir. Bu zaman dilimini de farklı çalışma alanları içerisinde geçirmektedir. Nasıl olursa olsun hangi gerekçe ile kullanılırsa kullanılsın ancak bu iznin bir zaruretten kaynaklandığı ve bu nedenle izin hakkı verildiği asla unutmamak gerekir. Bizim insanımızla yabancı uyruklu özellikle Batı insan bu konuda mukayese edildiğinde korkunç fark görülmektedir. Şöyleki, bizim neredeyse hayatında köyünde,ilçesinde yada ilinde dışarı çıkmamış nice insanlarımız bulunmaktadır. Yine insanımızın büyük bir bölümü yurt dışına gidip başka memleketleri başka kültürleri görmemiş ve onlarla temas etmemiş olduklarına ne yazık ki çokça şahidiz. Oysa yaşları kemale ermiş belli bir yaşı üzerinde olan yabancı uyruklu insanların bile sırtlarında sırt çantalarıyla beraber ülkemizi karış karış gezdiklerini hatta dünya turlarla çıktıklarını ne yazık ki çokça görüyoruz.

Bunlara bakıldığında bizim insanımızın kendisine layık görmediğini ya da ekonomik nedenlerle böyle bir programların içerisinde yer almadıklarını söyleyebiliriz. Bunu tümüyle ekonomik şartlara bağlamak da çok da doğru olduğunu düşünmüyoruz. Zira etrafımızda gördüğümüz kadarıyla ekonomik durumları müsait olan birçok ailenin bu tür gezi programlarında, tur programlarında ve turistik amaçlı gezilere alaka ve ilgi göstermedikleri ve bunu pek gereksiz bir iş olduğunu da ifade ettiklerini görüyoruz. Oysa öyle olmadığı aşklar ortadadır. İnsanoğlunun değişikliğe ihtiyacı bulunduğu, zaman ve mekan farkında mutlu olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. İnsanoğlunun değişik kültürler değişik tatlar değişik bölgeler görerek görgü, bilgiyi ve yetenekleri artar ve bu da peşinde mutluluk getirir. Hiç bir zaman bu ayrıntı unutmamalıdır.

Özellikle ülkemizin Cennet köşeleri vilayetler ve tarihi eserler bakımından zengin bir ortamının bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda; Öncelikle bu mekanların görülüp gezilmesi hedef edilmelidir. Zaman zaman sorduğumuzda ülkemizin ya doğusuna ya da batısına ya da kuzey ya da güneyine hiç gitmemiş, görmemiş birçok insana birçok aileye maalesef rahatlamak mümkündür. Oysa ülkemiz dağıyla ovasıyla deniziyle yaylasıyla tarihi eserleriyle kültürüyle dünyaya örnek olacak niteliktedir. Ta İskoçya'da Norveç'te, Amerika'da, Almanya'da Japonya'da dünyanın birçok yerinde insanların ülkemizin bu değerlerini görmek için geldiklerini görüyoruz. Bunca yolu kat edip buraya gelip bunları görmek isteyenlerle yanı başındaki yaşayan insanların bu değerlerden haberinin olmaması gerçekten acı veren bir durum. Bunun tersine döndürülmesi bizim insanımızın da imkanları ölçüsünde en yakınından başlayarak ülkesini görmesi sahip olduğu zenginliklerin farkında olması ve bu nimetlerde yeterince faydalanması en büyük temennimizdir.

Seyahat ile ilgili internette derlediğim bazı anlamlı sözler şöyledir.

“Dünyayı dolaşın. Görebileceğiniz bütün rüyaların en muhteşemi!” – Ray Bradbury

“Yolculuk – önce seni sözsüz bırakır sonra da iyi bir hikâye anlatıcısına dönüştürür.” – Ibn Battuta

“Dünyadaki yüz bin şehrin her birinde güneş benzersiz şekilde batıyor. Sadece bir defa buna şahit olmak için seyahat etmeye değer.” – Ryu Murakami

“Uzaklara gittikten sonra tamamen değişmiş biri olarak dönmek gerçek bir mucize.” – Kate Douglas Wiggin

“Seyahat etmek evrim geçirmektir.” – Pierre Bernardo

“Hayat bir kitaptır ve gezip görmeyenler hep aynı sayfayı okur.” St. Agustine

“Gittiğin yerlerden sadece yeni hatıralar al ve sadece ayak izlerini bırak.” – Chief Seattle

Gezmek yaşamaktır.” – Hans Christian Andersen

“Seyahat etmek, hayal gücümüzü gerçeklerle dengeler ve bazı şeylerin nasıl olduğunu düşünmek yerine onları görmemizi sağlar.” – S. Johnson

“Her şey kötüye gittiğinde kendine bir tatil ısmarla.” – Betty Williams

“Yaşamdan kaçmak için değil, yaşam bizden gitmesin diye seyahat ederiz.” – Anonim

“Yeterince uzağa seyahat et, kendinle tanışırsın.“-David Mitchell

“Seyahat için yaptığın yatırım kendin için yaptığın en iyi yatırımdır.” Matthew Karsten

“Seyahatin önündeki tek engel kapının eşiğidir.” – Bosna Atasözü

“Sadece gezen yeni yollar keşfeder.” – Norveç atasözü

“Ne kadar uzağa gidersem kendime o kadar çok yakınlaşıyorum.” – Andrew McCarthy

“Ne kadar uzağa gidersem kendime o kadar çok yakınlaşıyorum.” – Andrew McCarthy

“Çok yaşayan çok görür, çok gezen daha çok görür.” – Arap atasözü

“En uzun yolculuklar bile tek bir adımla başlar.” Laozi

“Uzaklara gitmek, denizler, sınırlar, ülkeler, inançlar aşmak fırsatı çıktığı zaman hiç duraksama.” – Amin Maalouf

“Yolculuk bizi kendimize geri getirir.” – Albert Camus

“Seyahat etmek, hayal gücümüzü gerçeklerle dengeler ve bazı şeylerin nasıl olduğunu düşünmek yerine onları görmemizi sağlar.” – S. Johnson

“Gezmek bir zamanlar insan ve evren arasında var olan uyumu tekrar kurar.” Anatole France

Kıyıdan uzaklaşmayı göze alamayanlar yeni okyanuslar keşfedemez. – Andre Gide

“Zihninde nereye kadar gidebiliyorsan, gerçekte de oraya kadar gidebilirsin… Her şey önce düşüncede başlar ve düşüncelerinden yaşama yansır.” –Figen Karaaslan