İnsan önce yaşadığı yeri imar eder.
Yaşadığı yerde insanı.
Onun için yatay mimari, estetik insanların bir birine selam verdiği bir imar tarzına geçmeli insan.
Türk mimarisine bakın, bahçeli, iki katlı ve komşularıyla iç içe.
Nerede eski günler arayışı bana gözre komşuluk, saygı, sevgi arayışıdır.
Modern hayat deyip sosyalleşen insanımız, kalabalıklar içinde yalnızsa sebebi bize dikte edilen yaşam tarzındandır.
Tokat’a eski sokaklara girdiğimizde her şey birlikte yaşamak için imar edilmiş olarak yürürüz...
Ve bir kapıdan içeri girdiğimizde özlediğimiz kendimizi buluruz.
Ve üzülürüz içten içe, bizde beton duvarlar içerisinde yaşadık mi diye.
Şehirleri yeniden Türk mimarisine göre planlayın, emin olun ki insanlarımızda kendini o plana göre yaşamını düzenleyecek..
Cehalet bilgisizlik yada bilimsizlik değil,
Kontrolsüzlük, şiddet, bilinçsizlik.
Aşırı tepkisizlik, düşünmeden hareket etmek.
En değerli varlıklarımız çocuklarımıza bırakacağımız çevremize şöyle bir bakalım.
Bu dönemlerden nasıl bahsedecekler…
Bakarsan bağ olur,
Bakmazsan dağ…
Birbirimize bakmalıyız..
Bir biribmizin gönlüne...
Yoksa habire birbirimizi dağlar dururuz…
O öyle olmuş, bu böyle…
Şimdiyi yaşıyoruz.
Ve şimdi en büyük ortak değerimiz biz olmalı.
Vesselam
Hüseyin Kömür