Medeniyet insanıyız ama nasıl bir insanız.

Hamurumuz neyle yoğrulmuş.

“Bu kirlenmiş dünyayı yaşanılır kılan nedir bilir misin?
‘İncinsen de incitme.’
Diyen
Hacı Bektaş Veli,


Gel, gel, ne olursan ol, yine gel,
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergâhı değildir,
Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz...

Mevlana’sı


‘Yaradılanı sev, yaradandan ötürü.’
Diyen
Yunus'u,

‘Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir.’
Diyen
Hacı Bektaş Veli'si,

‘Ne mutlu eğri zamanda doğru yerde durabilene’
Diyen
Pir Sultan Abdal'ı,

‘Beni hor görme gardaşım, sen altınsın da ben tunç muyum?’
Diyen
Veysel'i,


‘Kötü insanların türküleri yoktur.’
Diyen
Neşet Ertaş'ı,


‘Bütün aşklardan yücedir, insanın insanı sevmesi.’
Diyen
Mahsuni'si,
 

‘Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, bahçeleriniz bahar görmesin.’
Diyen
Ahmed Arif'i,


‘Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir Barıştır’ diyen
Yaşar Kemal ile yoğrulmuş insanımız.

Kirli bir dünyada mazlumdan, barıştan, insanlıktan yana olan bir milletiz.


Ah Aynen Özdemir Asafın dediği gibi ..
Acaba çok yağsa yağmur temizlenirmi bu kirli Dünya..

Derdimiz var bizim.

Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi ‘Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz’

Yine oluruz.

İstedikleri kadar uğraşsınlar, bu kadim topraklarda kin ve nefret yeşermez.

Her şeye rağmen birlik, beraberlik, kardeşlik  yeşerecektir..

Ülkemde her daim sağduyu, dostluk, sevgi kazanacak.

Vesselam.