Anadolu’da, Hellenistik Dönem'de ve Roma hakimiyetinden önce bazı küçük yerel toplulukların tapınaklar etrafında bağımsız olarak varlıklarını sürdürdüğü bilinmektedir. Bu yerel topluluklar, tapınağa hizmet ederek hem tapınağın varlığını devam ettirmişler hem de kutsal güçlerin koruması altında kalarak siyasi ve ekonomik açıdan güvence sağlamışlardır. Bu kapsamda, tapınaklar toplulukları bir araya getiren ve onlara yön veren bağımsız yönetim merkezleri olarak işlev görmüştür. Büyük arazilere sahip olan bu tür oluşumlar, "tapınak devleti" olarak adlandırılmıştır.
Tapınak devletleri, kalıtsal rahipliğin mutlak yönetimi altında olan ve bağımsız sivil kurumların bulunmadığı dinî toplulukları tanımlamak için kullanılmıştır. Strabon’un eserinde Komana Pontika, Zela ve Ameria gibi önemli kült merkezlerinden bahsedilmiştir. Ancak Strabon, kendi döneminde bu yerleri tapınak devleti olarak tanımlamamıştır. Bu yerleşimler, Pontos Krallığı döneminde kral tarafından atanan başrahipler tarafından yönetilen kutsal araziler olarak belirtilmiştir.
Pontos Krallığı’nın baş tanrılarından biri olan Men, tarımsal bereket ve mezarların korunmasıyla ilgili bir ay tanrısıydı. Men, Pontos'ta "yemin tanrısı" olarak da biliniyordu. Strabon’a göre, Ameria’daki Men Tapınağı'nda Pontos kralları geleneksel bir yemin ederek tahta çıkmış ve bu tanrı Pontos’un krali tanrısı olarak kabul edilmiştir.
Men’in kökeni üzerine iki farklı görüş bulunmaktadır: W. M. Ramsay ve A. Erzen, Men’in Anadolu kökenli bir tanrı olduğunu belirtirken, E. N. Lane, Men’in Pers ay tanrısı Mao’nun yerel bir uyarlaması olduğunu iddia etmiştir. Men kültü, Pontos Krallığı'nın İran kökenli olduğu iddiasını destekleyen bir ideolojik duruş olarak da görülmüştür. Ameria’daki Men Tapınağı, Pharnakes’in Men (Men Pharnakou) Tapınağı olarak adlandırılmıştır.
Roma egemenliği altında, tapınak devletleri idari düzenlemelerle kent devletlerine dönüştürülmüştür. Pompeius’un zaferinden sonra Ameria ve Zela gibi tapınak devletleri kentlere dönüştürülmüştür. Bu değişiklikler, tapınak devletlerinin topraklarının kentlere dâhil edilmesi ve rahiplerin eski konumlarını kaybetmeleriyle sonuçlanmıştır. Örneğin, Pythodoris döneminde Ameria’daki Men Tapınağı'nın önemini kaybettiği ve Men'e yemin geleneğinin sona erdiği belirtilmiştir.
Strabon’un Ameria hakkında verdiği bilgiler, bu yerleşmenin Phanaroia’da bulunduğunu işaret eder. İlk araştırmaları gerçekleştirenler F. ve E. Cumont kardeşler, Ameria’yı Argosti köyüne lokalize etmişlerdir. Ancak bu öneri daha sonra reddedilmiş ve E. Olshausen ile J. Biller, Ameria’nın Niksar yakınlarındaki Hüseyingazi köyünde bulunabileceğini ileri sürmüşlerdir.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, Ameria’nın Erbaa ilçesine bağlı Bağpınar (eski adıyla Emeri) köyü olabileceğini öne sürmüştür. Emeri köyünde bulunan kaya mezarı ve yazıtlı blok taş, bu öneriyi destekleyen önemli arkeolojik kanıtlardır. Kaya mezarı, Amasya’daki Pontos Kral Kaya Mezarlarına benzemektedir. Emeri köyündeki yazıtlı blok taş ise Pharnakes’in oğlu Nikolaos’tan bahseder ve yazıtın MS 2.-3. yüzyıllara tarihlenebileceği belirtilmiştir.
Emeri köyü, Hellenistik Dönem’de Ameria olarak bilinen tapınak devleti ile örtüşen birçok özelliğe sahiptir. Kaya mezarı, yazıtlar ve köyün coğrafi konumu bu öneriyi desteklemektedir. Ameria, Men-Pharnakou tapınağının bulunduğu ve en azından Roma İmparatorluk Dönemi’nin önemli bir bölümünde varlığını sürdüren bir tapınak devleti olarak değerlendirilmiştir.
Bu bulgular, Ameria’nın eski önemini ve kutsallığını zaman içinde kaybettiğini, ancak bölgedeki kült merkezleri arasında önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Men kültü, Pontos Krallığı’nın dini ve siyasi hayatında önemli bir rol oynamış ve bu kültün izleri, bugün Emeri köyünde yapılan arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkmaya devam etmektedir.
Emeri köyünde bulunan arkeolojik ve epigrafik kanıtlar, Ameria’nın lokalizasyonu hakkında yeni bir perspektif sunmakta ve bu yerleşmenin tarihî önemini ortaya koymaktadır. Strabon’un yazılarından hareketle, Ameria’nın bulunduğu bölgenin kutsal ve siyasi açıdan taşıdığı değerin anlaşılması, Anadolu’nun Hellenistik Dönem’deki tapınak devletleri ve bu devletlerin dini yapıları hakkında daha derin bir bilgi sağlamaktadır.