Tüketici olarak aylık enflasyonun getirdiği hayat pahalılığından şikayetçiyiz.

Ülkemiz gıda enflasyonunda dünyada şampiyon.

Tarımsal gıda üretiminde, kendi kendine yeten bir ülkeden nasıl bu hale geldik, neler yanlış gitti?

OECD, üyesi olan ülkelerde ekim ayında kaydedilen gıda enflasyonu oranlarını paylaştı. Rapora göre, Türkiye gıda enflasyon artışında yüzde 72 ile ilk sırada yer aldı.

OECD’de gıda enflasyonu hızla yavaşlamayı sürdürerek eylül ayında yüzde 8,1’den Ekim ayında yüzde 7,4’e geriledi. Gıda enflasyonu 32 OECD ülkesinde düşüş gösterdi ancak Türkiye, İzlanda, Kolombiya ve Birleşik Krallık’ta yüzde 10’un üzerinde olduğu görülüyor.

Rusya Ukrayna Savaşı, pandemi ve iklim krizi gibi çeşitli sebeplerden dünya genelinde gıda fiyatları artışa geçti. Fakat yaklaşık son bir senedir gıda fiyatları dünya genelinde düşme eğilimi gösteriyor. Ancak Türkiye'de tersi bir durum söz konusu.

Örneğin, Mart 2022’de yüzde 70,3 olan gıda enflasyonu, bir yıl sonra, yani Mart 2023’te yüzde 67,9 olarak gözlemlenmiş. Türkiye’nin gıda enflasyonu aylık periyotlarda zaman zaman artarken, düşüşler de gözlemlenmiş. Fakat Nisan 2021'le kıyaslandığında hayli yüksek olduğunu söylemek mümkün. Bu yükseliş sürekli olmasa da, nominal bakıldığında Türkiye’nin gıda enflasyon oranı dünya genelinde gözlemlenen trende göre yine de yüksek kalıyor

Eylül 2020’de dünyada ve Türkiye’de gıda fiyat endeksleri 100’e eşitlendiği zamandan sonra fiyatların nasıl değiştiği Türkiye’nin neden gıda enflasyonunda en üst sıralarda yer aldığını gösteriyor. Buna göre Eylül 2020 ile Eylül 2023 arasındaki son üç yılda Türkiye’de gıda fiyatları %338 artarken dünyada sadece %24 artış gösterdi.

Türkiye özelinde ise bir süredir devam eden kur oynaklığı ve mazot ve gübrenin yüksek maliyeti gıda enflasyonunda artışı tetiklerken, gıda arzındaki azalışın ise tüketici fiyatlarındaki düzenli artış ve hava koşullarından kaynaklandığı söyleniyor.
Aracı kurumların karlılığını artırması ve bu artışın önlenemez duruma gelmesi de fiyatlarda ki dengeyi sürekli yukarıya taşıyor.

TÜİK dışı kaynaklar ise son bir yılda kırmızı ette %130, gıdada ise %150 oranında fiyat artışı olduğunu belirtiyorlar.

Ayrıca ithal ürünlerde dış pazarda fiyatlar 4 dolar olan bir ürün, yaklaşık %300 karla Türkiye piyasasına 350 liradan sürülüyor.

Avrupa’da et fiyatlarının üstünde bir fiyat var şu an ülkemizde.

Gıda artışını önlemenin tek çözümü ise ithal ürünleri kontrol altına almak, gıda üretimini daha fazla teşvik etmek ve destekleri üst sınıra ulaştırmak.

Gıda üretim girdi maliyetlerine indirim yapmak. (Gübre, Mazot, Tohum, tarımsal ilaç desteğini artırmak)

Ben yaklaşık 5 yıldır tarımsal üretim yapmaya çalışıyorum. Girdi fiyatlarının bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, asla para kazanma imkânı yok tarımsal işlerde.

Neden çiftçi sürekli zarar edeceği üretimi yapsın.

Ben olsam demiyorum zaten yapıyorum, üzülerek söyleyeyim ki bu şartlarda tarımsal üretimi tavsiye etmem.

Saygılarımla