Bu zamlar ne zaman duracak. Elbette gerekçesi vardır zam yapmanın kibarcası fiyat ayarlamasının. Ekonominin kural ve koşulları ile yapılması zorunlu olabilir ancak bir de gel gelelim ki keyfi zam yapmak gibi bir uygulama ne yazık ki son zamanlarda meydana geldi oluştu.
Zam yapalım ihtiyaçsa üretim safhasında tüketim safhasına geçen tüm evresinde maliyetlerin artması neticesi yapılabilir. Yaşanan savaş, iklimsel koşullar, ekonomik gerekçeler ile zorunlu olabilir ancak son zamanlarda görüldüğü gibi herkesin sanki kendi keyfine ve kafasına göre zam yapma furyasına daldıklarına da ne yazık ki şahit oluyoruz.
Peki bu yapılan zamlar yasal mı? Yasal çerçevede hukuki olabilir. Ancak öyle olsa da helal mi diye sormadan geçmemek lazım. Gerek maliyetle kar oranını belirlemiş ticarette bazı sınırlar elbette ki Yasal çizgiler içerisinde getirilmiş ve sıkıntılar gideren düzenlemeler mevcuttur. Üreticilerin bu kapsamda zamları yaparken insanı vicdani hukuki ve dini değerleri de ayak altına almaması gerekir Ben yaptım oldu düşüncesiyle zam yapmak; Yaptığı zamanı piyasaya arz etmek bunun sonucunda da ekonomiyi olumsuz yönde etkilemek gibi bir sakat düşünceye sahip olmak kadar yanlış bir şey olamaz.
Böyle düşünüldüğünde tüm üretim safhasında bulunan üreticilerin bunun sonucu olarak birbirinin mallarına zam yapma neticesi kar etmeleri mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki bir yerde üreticiyken diğer bir yerde tüketici olmaktayız.
İnsanoğlu olarak beraber birlikte yaşama ihtiyacımız var olduğuna göre ve ihtiyacımızın da sınırsız olduğunu düşünüldüğünde tüm ihtiyaçlarını kendimizin üretici olarak karşılamamız da düşünülemez. O zaman mutlaka bir başka insanların yapmış üretmiş olduğu mallara/hizmetlere da ihtiyaç duyacağımız şüphesizdir.
Böyle olunca bundan olumlu sonuç almamıza mümkün değildir. Zammın ihtiyacını karşılayacak şekilde ekonominin ve maliyetini düşünerek yapılmış sa buna kimsenin diyeceği yoktur. Bu ekonominin gereğidir. Çünkü bir malın üretim safasındaki girdilerindeki fiyat artışları muhtemelen üretilen mamüle de,hizmete de yansıyacaktır.
Bizim bu noktada itirazımız yoktur bizim itirazımız bir mamulün değişik marketlerde değişik dükkanlarda satış noktalarında fiyatlarının birbirinden afaki oranda afaki miktarda farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Bir de çok önemli olan başka bir şey de son zamanlarda zaman zaman basında şahit oluyoruz bu zam furyasından siyasi sonuçlar beklemek siyasi neticeler elde etmek gibi çok yanlış ve tehlikeli bir yol izlendiği izlenimi de ne yazık ki verilmektedir. Yahu kardeşim biz gariban halkı bu gibi gerekçeler ile yoruyorsanız eğer vay halinize hiç mi okunan bunca salaları duymazsınız. Yarın hesap günü aklınıza gelmez. Bırakacağınız mirasın keyfini mirascılarınız sürerken siz hesap verirken terlersiniz hemde nasıl kimbilir.
Birde bazı uyanık geçinen üreticiler var ki, zam yapmadan önce piyasadaki olguyu piyasadaki algıyı değiştirmek için piyasaya talebi karşılayacak kadar malı arz etmiyor. Mal kıtlığı gibi sakat bir uygulamaya maalesef devreye sokuyor ve aranan mamulün malın bulunmaması sonucu ihtiyaç sahiplerinin mala ulaştıklarında fiyat sorma fiyat analiz yapma fiyat değerlendirme gibi bir durumu yapamadan mevcut durumu kabul etme zorunda kalıyor.
Bu da peşinen zammı kabul etme sonucunu getirir ki bu da çok tehlikeli bir yaklaşıma çok tehlikeli bir sonuçlara neden olabilir. işte bu noktada elimizi vicdanımıza koyarak ürettiğimiz ya da üretmeye çalıştığını malı girdileri ile çıktıları arasında bir dengenin sağlanarak kar marjmızı da maymun iştahlı bir vaziyette büyütmeden koyarak piyasaya arz etmemiz ekonomimiz geleceğimiz ve yarınlarımız için olumlu neticeler olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Yoksa bir yanda üreticiyi bir yanda tüketici olan bizler birbirimizi zor durumda bırakacak bu zam furyası içerisinde istikrarsız bir ekonomiyi iktisadi bir boğuşma içerisinde kendimizi bulacağız sonuçta zarar eden elbette bizler olacağız.