Yaya olarak bir köye gitmeye çalışan birisi yolda gördüğü köylüye, ne kadar zamanda varabileceğini sorar. Cevap alamayınca, adamın sağır olabileceğini düşünerek yürümeye başladığında, köylü, 'Bir saatte varırsın' der. 'Neden önce söylemedin?' sorusuna da, 'yürüyüşünü görmeden ne kadar zamanda varacağını kestiremezdim' cevabını verir…

Burhan Besler anlatmıştı. Hikâye bu aslını bilmem. Fenk’li arkadaşlar üzerine alınmasın.  Fenk’li (Çat’lı) bir arkadaş köyüne şehirden döner. Keyfi şıkırdır. Kahvede herkese benden çay der. Ne oldu bir müjdemi aldın derler köylüleri. Vali benle konuştu der. Vay derler hele söyle ne konuştunuz. Vali arabasının camını açtı ‘kenara çekilsene lan eşeğlu eşek dedi’ der.

Şimdi şehrimize gelen bürokratların yürüyüşünü, yaptığı işleri görmeden bireysel muhatap, kendi işlerini gördürmek için hikâyede olduğu gibi yazılar yazılıyor, methiyeler düzülüyor.

Sabah gazeteleri okurken, daha önceki vali, bürokrat şehrimize kim atandı ise hepsine aynı methiyeler düzen birinin yazısını okudum.


Durun bir ya, bir Tokat’a çivi çaksınlar, iş yapsınlar sonra alkışlarız, Allah razı olsun deriz.

Şehir sanki sahipsiz, kimsesiz bu valiyi, bu bürokratı bekliyor diye bağırıp çağırmayın.

Eskileri gömüp kral öldü yaşasın yeni kral soytarılığına girmeyin.

Kişisel yazım değil bu yazı, genel kanaat yazısıdır.

Şehrimize yeni atanan vali, bürokrat arkadaşalar hoş geldin diyorum.

Tokat’a iş yapan, bir çivi çakan kim varsa da Allah razı olsun onlardan.

Ama bizim zamanımızı boşa harcayan, bu memleketin hayallerini çalan kim varsa da hakkımız helal değildir.

Şehrimize gelen vali, bürokrat bilmeli ki Tokat, yıllardır devletimizin hizmetlerinden en az payını almış, artık Tokatlıların sabrı kalmamış ve çok ciddi işler beklemektedir.
Tokat’a gelip "Halk zevk ehlidir, gariplerle dostturlar, kin tutmaz, hile bilmez, derya gönüllü, halim selim insanlardır. Herkese iyi zanda bulunurlar, iyi geçinirler."diye diye Tokat kebabını yediniz, bu şehir cennet dediniz ama  vatandaşın istediği  istihdam, ilim, eğitim, yaşam standartlarının artırılmasını dikkate almadan süreniz doldu doldu gittiniz.

Biz sorunlarımızla baş başa kaldık.

Tokat’ta birileri rol çalmasın, şehrin sorunları ve beklentileri bellidir.

Çok basit konularda sınıfta kaldık.

Ekmeğimizi büyütemedik.

Fakirin ekmeğini değil, kendi pastasını büyütenlerin, fakirin ekmeği üzerinde konuşmasını da istemiyoruz.

Sorunun kaynağı olanların, bu sorunları çözümde bir paylarının olmayacağını iyi biliyoruz.

Tokat Organize Sanayi Bölgesinde ki sorunlar dağlar gibi hepimiz altında kaldık.

Bu şehirde doğanlar bu şehirde doymak istemekte.

Aileler büyüttüklerini çocuklarını askere gönderir gibi, iş, aş için gurbete göndermek istemiyor.

İnsanımızın fakirliği, garipliği, edebi, sabrı üzerinde tepinip durmayın.

İş, aş, fabrika, hızlı tren, yol, sosyal alanlar istiyoruz.

Yapanları ayakta alkışlamaya hazırız.

Vesselam