İnsanoğlu olarak ne kadar zayıf yaratılmışız, cenabı Mevla mübarek kitabının birçok yerinde insanoğlunun zayıf yaratıldığı, insanın çok zalim çok nankör olduğu, insanın aceleci bir varlık olduğu, şeklinde ilahi emirleriyle bizleri bunu hatırlatmaktadır.

Evet gerçekten de yaşam sürecindeki olaylar zincirine baktığımızda Mevla’nın bu uyarılarını da gerçekleştiğine şahit oluyoruz. İnsanoğlu zayıftır evet her yönümüz ile zayıfız bir defa tabiatta yaratılan tüm canlılara verilmiş enteresan özellikler ve yeteneklerden yoksunuz. Ne bir serçe kadar uçabiliyor, ne bir vahşi aslan kadar kesin dişlerimiz ,gücümüz ve tırnağınız var, ne de bir ceylan gibi hızlı konuşabiliyoruz. Kalın derimiz soğuk ve sıcakta bizi koruyan postumuz yoktur. Çamurlu suyu içemez, açıkta kalamayız. Birey olarak yalnız yaşayamaz toplumsal birlikteliğe muhtacız. Balıklar gibi denizde sularda yüzemiyor her saniye hava almaya mecbur kalıyoruz.

Ancak Mevla bizlere akıl bahsederek bütün yaratıkların önüne ve üstüne geçirmiştir. İnsanoğlu tabii ki bu noktada akıl melekelerini kullanarak dünyanın halifeliğini elde edip bu tahta oturmaya da hak kazanmıştır.

Böyle olsa da yine de doğa olayları açısındaki aciziyete düşüyor tıpkı yakın tarihte yaşamış olduğumuz deprem felaketinde olduğu gibi. Yine şu günlerde yaşanan aşırı sıcaklığa karşısında da acziyeti de buna bir örnek teşkil ediyor.

İki gün aç ve susuz kaldığımızda durumumuz nasıl oluyor, yine iki günlük uykusuzluk da dağılmamıza yetiyor. O halde kışın soğuktan etkilenen insanoğlu yazın da sıcaktan etkilenerek zayıf bir yaratık olduğunu da kabul etmesi gerekir. Aşırı sıcaklığa karşısında insanoğlunun çareyi klimalarda ve gölgelik de de arasa da şikayeti de bitmemektedir. Kışın soğuk için aynı şikayetlerini yapar fırtına ve yağışlar da yağışların azlığı ve çokluğuna da benzer yakınmalar istese de istemese de ağzında çıkmaktadır.

İşte bütün bunlar gösteriyor ki insanoğlu zayıftır, zayıf yaratılmıştır, acelecidir, acele eder. Fiziki olarak da zayıftır doğanın en zayıf yaratığıdır. Sonrasını ve yarının ilgili derin düşünceden yoksundur. Bu bizim yaratılışımız ile örtüşen bir durumudur, yadırgamamak gerekir.