Mevla bir düzen kurmuş ve bu düzen tıkır tıkır işliyor. Nereye kadar ne zamana kadar bilen yok ama şunu biliyoruz ki her şeyin bir başlangıcı ve sonu olduğu gibi bu düzeninde sonu var. Yani kıyamet kopacak yüce kitabımız bunu haber veriyor.
İşte bu düzenin içerisinde her gün istisnasız hiç sapmadan şaşırmadan güneş doğuyor, batıyor, gece oluyor, gündüz oluyor, sabah oluyor öğlen oluyor tan yeri ağarıyor akşam karanlığı bürünüyor yeryüzü. Biz insanlarda işte bu bize layık düzen içinde biçilen rolümüzü gereği gibi oynamaya çalışıyoruz. Başarı ve kazancımızda burada gizli ne kadar rolümüzün gereğini iyi yapıyor ve oynuyor isek o kadar hayatta başarılıyız demektir. Aksi ise o kadar da başarısızız anlamına geliyor.
İşte bu noktada her sabah her şafak atımında tan yeri ağardığında yeni bir gün başlıyor. Bu ne kadar ulvi bir mesajı da beraberinde getiriyor. Bu yeni gün adeta kendinden önce geçen sürelerin üzerine sünger çekiyor. Uyandığında kafan boşalmış vücudun dinlenmiş zindeliği yakalamışsın. Sanki yeniden dünyaya gelmiş ve yeni doğmuşsun gibi geliyor insana. Ancak daha sonra tekrar hafızan canlanarak geçmiş ile bağlantı kurarak sevinç tasa dertler sorunlar yumağı ile zihni doluyor, yine eskiye dönüyor ne yazık ki insan.
Sabah ile birlikte yeni bir dünya içindekilerine merhaba diyor. Yani gün neler getirip götüreceği de canlıların kaderleri ile doğru orantılı. Kimisinin ömrü son bulurken kimileri de dünyaya merhaba diyor. Kimi derdine derman ararken kimileri dertlerinden kurtuluyor. Zarar ve kar ile alışveriş ile sağlık hastalık ile iyi kötü ile doğru yanlış ile zıtlıklar yarışıyor. Bereket bolluk ve yokluk aynı zaman diliminde farklı mekanlarda yaşanıyor. Kimi yerde güllük gülistanlık iken kimi yerde şimşekler çakıyor rahmet yağıyor. Hepsi aynı zamanda ama farklı mekanlarda insanın düşüncesinin sınırlarını zorlayarak bütün bunlar bir bir tecelli ediyor.
Tabi bu yeni günün görünen yanı bir de görünmeyen yanı var ki işte onu ancak Mevla bilir. Neden niçin soruları sorular içerisinde yer bulsa da yine zihnimizi zorluyor Bize düşen yeni bir güne yeni bir heyecan ile önceki hata ve kusurlarımızdan soyutlanarak bir başlangıç yapmak önceki günlerde gelen yük ve sıkıntılarımızdan olabildiğince kurtularak merhaba diyerek giriş yapmaktır. İşte o zaman bizim açımızdan ailemiz açısından toplum açısından faydalı bir işlem yapmış oluruz.
Yoksa hayatımızı evveliyat ile iyisi ile kötüsüyle hele helede kötüsünü bu günden yarına yarından o birisi güne taşıyarak götürmek Mevla’nın yeni bir gün yaratma ve her gün yeniden başlama desturuna da ters düşmüş olur. Zira bu yeni bir gün olarak her sabah kendimizi revize ederek başlama imkanını kullanmamız anlamına da gelir ki bundan top yekun zarar ederiz. Öyle ise Mevlanın bize bahşettiği bu paha biçilmez lütfuna olabildiğince şükür ederek her sabah yeni bir başlangıç yapmanın yolunu arayalım bulalım ve uygulayalım. İşte o zaman bir çok sorunumuzdan da kurtulduğumuzu göreceğiz inanın.