“En kötü karar kararsızlıktan iyidir”

Bir süre önce Cumhurbaşkanı “Ben dikey mimariden değil yatay mimariden yanayım. İnsan toprağa yakın yaşamalıdır. Dikey mimariden amaç nedir? Az topraktan çok para kazanmak.TOKİ binaları başta olmak üzere artık ülkemizde tarihimize, bölgelerimizin karakterislik özelliklerine göre binalar inşa etme dönemi gelmiştir, geçiyor. Bu facialara bakanlık olarak, belediyeler olarak iş birliği halinde izin vermemeliyiz. Hep birlikte buna karşı set oluşturmalıyız. Şehirlerimiz kentsel dönüşüm projeleriyle gecekondulardan kurtarılırken şahsiyetsiz mimari ekollere de teslim edilmemelidir. En büyük kazancımız insan öncelikli yaşanabilir şehirler kurmak olduğunu kabul ederek yolumuza devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.

Önceki günde Başbakan “"YATAY MİMARİDE SICAKLIK VAR İNSANLARIN DANIŞMASI VAR" dedi.

Şehir bir medeniyettir, Medine'den gelir.Hacı Bayram Ankara 'nın manevi mimarı. Diyor ki, "İnsan şehri inşa ederken aslında taşın toprağın arasında kendini de inşa eder. Marifet, halkın ruhunu, benliğini ihya edecek insana huzur verecek şehirler imar etmektir. Şimdi bakıyorsunuz şehirler inşa ediliyor. Amerika'daki yerlerde, Gidiyorsunuz binalar arasında göğün 7 kat yukarısına kadar çıkıyor. Binalar büyük, heybetli ama ruh yok. Onun için biz yatay mimari diyoruz. Yatay mimaride daha fazla sıcaklık, ruh var. İnsanların birbiriyle meşveret etmesi var. Danışması görüşmesi var. Bunları daha baştan düzgün yapsaydık. Önce kanalizasyonu, suyu, altyapısı, sokakları, parselleri, garajı, yeşil alanı, sonra binayı yapsaydık. İki kere masraf olmayacaktı.

Bu ifadelerden yola çıkarak Tokat Belediye Başkanlığının 2015 yılında almış olduğu ilke kararına bir göz atalım.

Alınan kararın kısa özetinde amacından bahsediliyor. Deniyor ki; Kent bilinci oluşmuş alanlar oluşturmak, taban alanı kat sayısını %40’lardan %20-25lere düşürerek daha yeşil bir Tokat inşa etmek. Kötü yapılaşmanın önüne geçmek. Küçük ve düzensiz parsel yapısından kaynaklanan yapıları düzeltmek, taban alanlarını küçültmek daha fazla yeşil alan, otopark, oyun alanı ve sosyal donatı yapmak.

Kısa özetiyle belediye diyor ki küçük parsellerini birleştir; mesela 1000 m²lik bir arsa İmar planında 4 veya üzeri emsale sahipken, yandaki parselle birleştirme yap, 2000 m²ye çıksın o zaman bizde ekstra + 2 kat daha ilave vereyim. 2000m²’yi 4000m²ye çıkar +3 kat extra vereyim. 4000m²’yi 6000m²ye çıkartırsan ekstra 4 kat vereyim. 6000m²’nin üzerinde bir alanı yaparsan da ekstra 5kat yükseklik ilavesi ile 12 kat yap diyor. Neyse ki daha büyük parseller için de 36,5 metrenin üzerine imkan vermiyor. Bu kararda bir muhalefete karşılık oy çokluğu ile kabul ediliyor.

Şimdi fikrimce;

Cumhurbaşkanı ve Başbakanın ifadelerinde yer alan yatay yapılaşmada maksimum beklenti yüksekliği ne olacak?

Tokat’ta 26 katlı bina da var, alınan son kararla 12 katlı binalarda önümüzdeki süreçte bir hayli yükselecek, şehirler bu yükseklikleri hangi kriterler üzerine inşa edecek. Ölçüt ne olacak?

Tokat Belediye Meclisinin 2015’de almış olduğu bu karar, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın ifade ettiği yatay yapılanmaya muhalif bir karar mıdır?

Tokat için 12 katlı yapılaşma yatay mimari için doğru bir karar mıdır?

Yarın bu kararların değişikliğe uğrama ihtimali haksız rekabeti ortaya çıkarabilir mi?

Tokat’taki imarlı alanların yokluğu, revizyonların yapılamamış olması bu kapsamda yarın neler getirecektir?

Son dönemde Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin olası depremlere yönelik kaygıları ilimiz adına da dikkate alınıyor mu?

Arazi sahibinden müteahhitine, mimarından sıvacısına, emlakçısından ihtiyaç sahibine kadar yüzlerce yapıyı etkileyecek bu fikirlerin hızlı ve bir o kadarda makul düzeyde karara bağlanması gerekmiyor mu?

Doğal olarak böyle kararları alacak kurum yada kişi için şapka çıkartılır ifadesi kullanılabilir. Lakin ben tespiti yaptım. Yapmak benim işim değil.

Yazının genelinden yola çıkarsak; bugünden dikkat edilmesi gereken, yukarıdaki ifadeleri çözümleyerek, imar düzenlemelerinde yapılacak hızlı kararların, kararsızlığı ortadan kaldıracak olmasıdır.