Rey, namustur.
Rey, özgür iradedir.
Rey, demokrasi, cumhuriyettir.
Reyin müdahalesiz, özgür bir şekilde sandığa yansıması asıl olandır.
Dokunulamazdır, rey.
Etnik, dinsel, mezhepsel, aşiretsel, cemaatvari ayrıca para ve gıda kolileri, alışveriş çekleri en şerefli varlık insanın, seçmenin yönlendirmesinde yoğun olarak kullanıldı.
'Kazanırsam oğlunu, kızını işe alacağım' vaadi de, cebinden değil kamu kaynakları üzerinden torpil geçme, ahlaki olmayan oy devşirme hamlesiydi.
Bu seçimde de kısmen kullanıldı.
Seçmeni, özellikle fukara seçmeni yoldan çıkarıcı bir argüman olarak kullanıldı.
Hâlbuki bu durum, doğrudan seçim rüşvetiydi.
İnsanımızın yoksulluğunun suiistimal edilmesiydi.
Rüşvetle insanı yoldan çıkarma hamleleriydi.
Devletin cebinden 'hovardalık yapma!' halleri.
Rüşvet vererek hem oy istemek hem dua isteme halleri.
Gayrimeşru, gayriahlaki bir durum.
Allah rıza gösterir mi buna?
Ya ahlaklı insanlar?
Peki, Allah'ın, insanın razı olmadığından hayır beklemek hangi aklın ürünü olmalı?
Yapan kim?
Yönetime talip olanlar.
Bir aralar muhafazakâr camiayı 'makarnacılar' diye küçümsediği soslu demokratlarımızda aynı yola başvurdu. Ankara'da 65 yaş üstü olanların evlerine üç öğün yemek götürüyorlar.
Farklı yöntem, süt gibi besin maddeleri ile yola devam ediyorlar.
Makarna vermekle süt, beslenme, yemek arasında ne fark var?
Bu seçimde para ve gıda kolisi, alışveriş çeki siyaseti çöktü.
Şöyle bir şey duyduğumda, ağlamakla gülmek arasında gittim geldim. Bazı mahalle ya da evlerde seçim gecesi evin ışıkları sabaha kadar açıkmış. Işığın açık olması "Bu evde oturanlar uyanık. Zile basarsanız yardımınızı alabiliriz" anlamı taşıyormuş.
Emin olunuz vatandaşa kızamıyorum. Bu kültürün oluşmasına zemin hazırlayanlara buğzediyorum.
Trajikomik haller!
Bu seçimde seçmende uyandı. Kim, hangi partili ne getirdiyse aldı. Oyunu gönlünden geçene verdi.
Bir aile 3 oylarına karşılık 3 adaydan da 30 bin lira almış. Neyin karşılığı bu 90 bin lira. Helal mi?
Seçilecek olanı ters köşe yapan seçmen ve oyu satın almaya kalkan aday.
Bu seçimde, mezhepsel, ideolojik, cemaatsel nedenlerle blok oyların belli partilere gitmesi de gerçekleşmedi.
Seçmen, vatandaş olmanın, birey olmanın, iradesini özgürce kullanabilmenin doğru yoluna giriş yaptı.
Yönetimde şeffaflık, sadelik, halkla içiçe olma, ekonomide doğru yönetim, özellikle alım gücü düşük kitleye dokunan hizmet, samimiyet eksenli siyasete, siyasetçiye yönelişe girdi.
Demem o ki, bu seçimde gıdalar mideye, paralar cebe, oylar istenilen yere gitti.
Bu saatten sonra, seçimlerde bu tür yardımlar yasaklanmalı.
Hem siyaset, hem belediyeler bu yola tevessül etmemeli. Bu yardımlar ihtiyaç sahiplerinin eşlerinin yada maaşlarına yansıtılmalı. Buna şehirlerdeki muhtarlıkları kaldırarak, parti yardımlarını da kaldırarak, bu paraları da ekleyerek ballı kaymaklı destek sağlayabilirsiniz.
Bu seçim rüşveti günahından biran önce kurtulunmalı.
Bu şekilde, "yönetim encümen listesine şu zenginler seçim masraflarını karşılasınlar diye yazıldı" handikabından kurtuluruz. Listelere de zengin değil karşılığı olan isimler yazılmış olur.
Hele hele genel ya da yerel seçimde seçim çalışmalarının kamu kaynakları ile yapılmasının günahının altından nasıl kalkılır, hesap verilebilir anlaşılır değil!
Allah'ın razı olmadığı, haram olan şeylerden kul bereket bulacağını mı sanıyor yoksa?
Eğer huzur istiyorsak, ülkemiz ve milletimizin hayrına olanda akıl birliği yapalım, haramı, israfı toplumun dokusundan söküp atalım.
Vesselam.