İnanın duyduğumda şok oldum! Tokat’ta bir ortaokulda öğrencilere verilen ödevler sınıf arkadaşları tarafından kontrol edilerek puanlanıyormuş!
İddia şu! Ödev kontrolcüleri adı verilen öğrenciler, öğretmenler tarafından seçilerek görevlendiriliyor. Öğretmenlerin ders sonunda verdiği ödevler, ödev teslim gününde bu görevli öğrenciler tarafından kontrol edilerek listeye artı ya da eksi atılarak yansıtılıyor. Öğretmene ulaştırılan liste sonrasında, bu artı ve eksiler, büyük ihtimalle nota dönüştürülüyor…
Çıkarım ise şu! Bu başından sonuna kadar büyük bir rezalet!
Aklım almıyor!!!
Bu yaştaki çocukların, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tüm yurtta akran zorbalığı gibi bir belayla uğraşıldığı günümüzde, ödev kontrolleri için yetkilendirilmesi ne kadar doğru? Resmen zorbalığa zemin hazırlanıyor!
Hadi empati yapalım! O yaştaki bir çocuk olalım! Elinde o yaş için böylesine önemli bir güç olan ödev kontrolcüsünün, bu gücü yanlış kullanma ihtimali hiç mi yok? Ödevini yapan çocuğu yapmadı; yapmayan çocuğuysa yaptı olarak öğretmene bildiremez mi? Bu şaibe değil de nedir?
O seçilen öğrencilerin özelliği ne? Yazık değil mi o çocuklara da? Öğrenciyken sanki sorumlulukları çok azmış gibi, bir de öğretmencilik oynatarak kendi sorumluluğunuzu onlara yüklüyorsunuz?
Diyelim ki, tüm dünyadaki genel kabul görmüş eğitim anlayışının çok gerisindeki bu garabet kontrol biçimi, bu okulda bir sistem haline geldi(!) Yine de bu kontrolleri olduğu gibi denetimsiz bir şekilde bir öğretmen nasıl kabul edebilir? Gerçekten idrak edemiyorum.
Kaldı ki, ödevi veren öğretmen, öğrencisinin nerede eksik olduğunun çıkarımını, ödev kontrolü bile yapmaktan imtina ederek nasıl sağlayabilir?
Akademik başarısı düşen bir öğrenciyi, bu mantığa sahip bir öğretmen nasıl fark edebilir? Nasıl yardım eli uzatabilir? Nasıl yardımcı olabilir?
Kontrol edemeyeceğin ödevi verme o zaman Hocam! Ben olsam o ödevi, sırf sınıf arkadaşım kontrol ediyor diye yapmam vallahi! “Sen kimsin kardeşim? Benden fazlan ne ki, beni sen denetliyorsun? Benim senden eksiğim ne ki, benim notuma sen etki edebiliyorsun?”
Bu sadece tek derste olan bir şey de değilmiş ha! Başka ders hocaları da aynı taktikle ödev kontrollerini seçtikleri öğrencilerine yaptırmaktalarmış. Farkında değiller ama kendilerine minik derebeyleri yaratıyorlar!
Hangi devirde yaşıyoruz Allah aşkına?
Bu çocuklar arkadaş oldukları kadar aynı zamanda birbirlerine rakipler de! Bir öğrencinin notuna etki edecek ya da direkt olarak notu belirleyecek önemli bir görevi, nasıl bir başka öğrenciye verirsiniz? Bu sizin işiniz, o çocukların değil!
Bu mu kutsalınız? Bu mu yemininiz? Bu mu göreviniz? Öğretmenlik yapmayın arkadaşım o zaman! Ya da yapın, etik değerleriniz yoksa bile, aldığınız maaşın hakkını verin! Ya ödevi siz kontrol edin, ya da çalıştırdığınız o kontrolcülerin hak ettiği ücreti ödeyin! Çocuk ödevini yapmış getirmiş! Senin ödevin de o çocuğun hatasını, eksiğini kontrol etmek değil mi?
Çocuğumu, verdiği ödevi bile kontrol etmediğini öğrendiğim bahsi geçen öğretmenlere teslim ediyor olmanın vicdani rahatsızlığını yaşıyor, bir de üzerine çocuğumdan akademik başarı bekliyorum!
Rehberi olmayan, öğretmeni olmayan bir öğrenciden nasıl başarı beklenir? Demek ki çocuğum bu yüzden özel ders istiyormuş!
Eğitim hayatımda bana el uzatan, derdimle dertlenen, beni çalışmaya iten, yaptığım her ödevi satır satır okuyan, işlem işlem inceleyen tüm öğretmenlerimin ellerinden öpüyorum.
Bu tarz saçma yollara bulaşmadan, gerçek eğitim anlayışıyla öğrencileri ile ilgilenen, yaşı benden büyük ya da küçük fark etmez, tüm öğretmenlerimizin de yine ellerinden öpüyorum.
Allah öğrencisiyle ilgilenen tüm öğretmenlerimizden razı olsun!
Peki, bu öğretmenleri ne yapacağız?
Kendilerine gelmelerini mi bekleyeceğiz?
Tabi ki hayır!
Bu bir suç duyurusudur!
Akran zorbalığına zemin hazırlayan; öğrencilerinin notlarının belirlenmesinde kendi kanaatinin dışında reşit bile olmayan başka çocuklardan aldığı bilgi üzerine değerlendirmeler yapan; Türk Eğitim Sistemi’nde olmayan bir kadroyu, yine çocuklar üzerinden oluşturulan maaşsız, sigortasız çocuk işçiler üzerinden yürüten; eğitimde fırsat eşitliğini, sınıflarda monarşi ve kast sistemi gibi bir düzene evirmeye çalışan bu öğretmenlerin Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından denetlenmesini istiyorum!
Başka okullarda da bu sistem uygulanıyor mu araştırıyorum! Oluşturacağım okul listesini, bu yolu izleyen tüm öğretmenlerin isimleriyle birlikte, CİMER’e bu köşe yazısı ekiyle göndereceğim! Çocukların aldığı ödev değerlendirme notlarının hepsinin usulsüz olduğunu da o yazıya ekleyeceğim!
Beni yetiştiren öğretmenlerime sordum, hepsi de böyle eğitimcilik olmaz, güven sarsıcı dedi!
Doğru dediler çünkü benim gerçekten güvenim sarsıldı ve çok sinirlendim