Tarımsal üretimde temel amaç, verimlilik ve kaliteyi sağlamak olsa da, sürdürülebilir bir üretim sistemi oluşturmak, insan sağlığını korumak, doğal dengeyi sürdürmek ve çevreyi muhafaza etmek de en önemli sorumluluklardan biri olmalıdır.
Tarımsal üretimin önemli girdilerinden olan pestisitler, kimyasal gübreler ve bitki gelişim düzenleyicileri gibi girdilerin bilinçli kullanımı büyük önem taşımaktadır. Bu ürünlerin ambalajlarının, kullanım sonrasında teknik gerekliliklere uygun şekilde imha edilmesi de çevre ve insan sağlığı açısından önemli bir unsurdur. Ancak uygulama sonrası yapılan hatalı davranışlar sonucunda, zirai ilaç atıklarının (değişik cins ve türde ambalajların) rastgele etrafa atılması doğaya, çevreye ve insan sağlığına önemli ölçüde zarar vermektedir. Tüm dünyada tehlikeli madde sınıfında yer alan ve geri dönüşümde kullanılmayan bu atıkların doğru uygulamalar ve doğru şartlar altında imha edilmesi gerekmektedir.
Çevre ve insan sağlığı için yapılacak yatırımların ve harcamaların sağladığı sosyal fayda, maddi bir değerle ölçülemeyecek kadar kıymetlidir. Bu konuda üreticileri, teşvik ederek temiz çevre, sağlıklı ürün ve doğal dengenin korunması için insan sağlığı yönünden daha duyarlı olmaları hedeflenmelidir.
Bu kapsamda, boş zirai ilaç ambalajlarının ve atıklarının toprağa gömülmesi, açıkta yakılması, rastgele çevreye atılması veya farklı amaçlarla kullanılması kesinlikle önlenmelidir. Aksi takdirde, bu tür bilinçsiz uygulamalar çevreye geri dönüşü zor veya imkânsız olan zararlar verecektir. Atık yönetimi konusunda etkin bir sistem oluşturularak, üreticilere atıkların güvenli toplanması ve imha edilmesi konusunda rehberlik edilmeli, ilgili denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir.
Bu atıkların çevre ve insan hayatı üzerinde yarattığı olumsuz etkileri şöyle sıralayabiliriz;
* Zirai ilaç atıklarının arazide bırakılması sonucunda yağmur ile birlikte yer altı sularını kirlenmesi.
* Bu atıkların uygun olmayan koşullarda dere yataklarına ,hayvanların su içebileceği sulak alanlara atılması ve dere yataklarının denizlere ulaşması ile birlikte müsilsaj ve kirlilik oluşması.
* Kontrolsüz bir şekilde diğer plastik atıklar ile birlikte geri dönüşüme gitmesiyle plastik poşet ve oyuncak üretimi ile insan sağlığına temas eden riskler oluşturması.
Yukarda izah edilen olumsuzluklara, Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği Başkanı (ZİMİD) Emin ÖZER de büyük bir duyarlılık ile yaklaşmakta ve dikkat çekmektedir.
Bu konuda zaman geçmeden neler yapılabilir?
* Öncelikle bu atıklar toplama noktalarında korunaklı konteynerlere atılmalı.
* Konteynerler içerisinde bulunan torbalarda toplanan atıklar el değmeden belirlenen toplama noktalarına aktarılmalıdır.
* Toplama noktalarından imha edilecek tesise transferi sağlanmalıdır.
* Bu işlem, lisans almış kişi ve kuruluşlarca taşınan atığın özelliğine uygun araçlarla yapılması sağlanmalıdır.
Zirai atıkların toplanması ve tekniğine uygun olarak imha edilmesi konusunda, Türkiye’de bir ilk olarak, dönemin Tokat Valisi Sayın Ayhan Nasuhbeyoğlu ve Tokat İl Özel İdaresinin desteğiyle, Tokat Tarım İl Müdürlüğü tarafından 2005-2010 yılları arasında başarılı bir proje yürütülmüştür. Bu süreçte toplanan büyük miktardaki tehlikeli atıklar, ilgili yönetmeliklere uygun şekilde lisanslı araçlarla (İZAYDAŞ) İzmit’e taşınarak usulüne uygun olarak imha edilmiştir. Bakanlık tarafından takdir edilen bu çalışma, bir övünç kaynağı olmanın ötesinde, benzer projelerin teşvik edilmesi açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Bazı il ve ilçelerde yerel yönetimlerin desteğiyle benzer uygulamaların hayata geçirildiğini görmek sevindiricidir. Ancak bu sürecin, ulusal düzeyde kapsamlı bir proje ile tüm ülkeye eş zamanlı olarak yayılması ve desteklenmesi en önemli hedeflerden biri olmalıdır.