Ben Tokatspor’a destek vermeye hazırım. Ama birileri Tokatspor sırtından rant yapacak, birileri isim yapacak, ben de bu arada işin hamallığını yapacaksam asla yokum. "Şükrü Ayalan- 31 Ekim 2011"


Yukarıda yer alan paragraf sadece bir hatırlatma..


Tokat Gazetesinden Fatih Kılıç, dönemin milletvekili Şükrü Ayalan ile yaptığı görüşmenin kayıtlarını köşesinde aktarmıştı.


Kanal 60 TV'de Hüseyin Kömür'le birlikte konuk ettiğimiz eski milletvekili Şükrü Ayalan benzer açıklamalar ile dolu yaklaşık iki saatlik yayınında bu absürt bir şekilde verilen isim konusunda da eleştirilerini çokça dile getirdi. Ayalan "Şimdi bakın… orada bir Adnan Çiçek tesisleri var. Onun 560 milyar lirasını ben gönderdim. Buraya ‘niye benim adımı vermiyorlar?” diye hiç de ağzımı açıp bir şey söylemedim. Oranın tamamının maliyeti 560 milyar ancaktır.Hemen arkasında, bir kapalı spor salonu… 2 bin 500 kişilik. Bitirilmek üzere… 1.900 bin liraya ihalesi yapıldı. Buranın 1 trilyon lira parasını ben gönderdim."


On yılı aşkın bir süre seviyorum, uğraşıyorum, bizim kulübümüz vs. gibi yıllarca Tokat'a ve Tokatspor'a hamasi sözlerle hitap edeceksin...


Bu sözleri sarf ederken, belki bu kulübü ileriki on yıllarda rahatlatacak sabit gelir noktasında bir icraatı dahi gerçekleştiremeyeceksin...


Sadece ego tatmin etmek için, Avrupa Birliği üzerinden gelen, asıl amacında kullanılmayan ve sonunda da dörtyıl dokuz ay gibi hapis cezasıyla sonuçlanan gayri meşru paraları onun bunun sırtına yükleyerek kulüp üzerinde hegemonya kuracaksın, netekim yıllarca da doğru düzgün bir sonuçta alamayacaksın...


Bu hegemonyayla birlikte kulübün tarihinde olmayan yakışıksız bir sürü berbat olaya meydan verdireceksin. Yastık yorganları icraya düşürecek, yönetimleri kayyumlara bıraktıracaksın...


Çok fazla söze gerek yok!...


Tokatspor, yeni bir heyecanla yeni bir yönetimle yeni ufuklara yelken açtı. Günahıyla sevabıyla artık bazı sahnelerin kapanması ve unutulması gerekiyor. Bu unutulanlar arasında da bu tesisin bugünkü tabelası vardır.
Geçmişimizde kayıtlı birçok kötü anıyı, hatayı tekrar tekrar ortaya koymaya gerek yok. Hatada ısrar edenin kulağına fısıldamak lazım, "eğer büyük bir davanın olmazsa olmazı değilse, gel vazgeç bu inadından" diye.


Dönülmez akşamın ufkunda da değiliz.


Sebebi de olmasın.


O gün öyleydi, bugün böyle olsun.


Ya da rahmetli eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ifadesiyle "Dün dündür, bugün bugündür" olsun.


Bu işi en kısa sürede yapalım, dün yapanları da yargılamayalım.

Bu tesisin adı Tokatspor Sosyal Tesisleri, illa da bir isim koymak icab ediyorsa son günlerde ilimize pek çok şehit geldi. Bir tanesinin ismini yaşatmak adına çok daha manalı olacaktır.


Zira yeni yönetime bu konuda fazlasıyla iş düşüyor, bakarsınız gün geciktikçe de dillenir olup, maçlarda pankart haline bile gelebilir.


Belki de hiç olmadığı kadar bu kulüp daha profesyonel idarecilik konusunda yeni adımlar atmaya başladı.

Zamanla kendini daha net gösterecek olan kurumsal kaynak planlaması ve kullanımı sürdürülebilir bir gelecek içinde olmazsa olmazlardan. Bu fikriyat içerisinde yapılacak işlemlerde de artık duygusallığa yer yok. Sporun genel söylemlerinden yola çıkarsak bundan sonra art alana bakmaya veya eskiyle uğraşmaya gerek yok "önümüzdeki maçlara bakalım."


Yıllardır Tokatspor'da ekonomi ciddi bir sorun. Ekonominin içinde bulunduğu karmaşık dönemde yaşanan birçok problemi çözmek için yaratıcı fikirler bulmak, bu kısırdöngünün önünü açacaktır.


O zaman bu konu yaratıcı bir fikir olsun, tesisin tabeladaki isim hakkı 1,3,5 yıllığına kiraya verilsin, peşinden de emsal alanlar için bu sistem hayata geçirilsin.


Şimdilik buraya kadar,


İzzet başkana sesleniyorum...
"Hadi Başkan yakışanı yap"