Dijital bağımlılığın her geçen gün hızla artığı bir zaman da yaşıyoruz. Bu önemli sorun ile mücadele eden , konferanslar veren akademisyenler ve STK’ lar önemli bir hizmeti halkımıza sunuyor. Hayatımızın bir parçası olan dijital dünya , sosyal medya ,internet ne kadar doğru kullanılıyor? Aslında her soru bir başka soruyu sordurmakta. Dijitalizm aslında 2000 ‘li yılların başında kendisini hissettirdi. Özellikle bu bağımlılık Covid-19 ile daha fazla etkisinii gösterdi.
Akılı evler ,akıllı şehirler… Hayatımızı dijital nesneler tarafından kontrol eden devasa güçler ile karşı karşıyayız. Bunların bir kısmı hayatı kolaylaştırırken , bir taraftan da insani özelliklerimizi törpüleyen , yanlızlaştıran ,yabancılaştıran durumların tam içinde buluyoruz kendimizi. Dijital dünya ile sanal davranış formları karşımıza çıkıyor. Bizi insan yapan nitelikleri elimizden alıyor. Sanalizm denen bu akım da her şey sanki rüya gibi. Tüketim alışkanlıklarımızdan üretim biçimine, insan ilişkilerinden toplumsal yaşantıya her şey sil baştan yazılıyor. Yüzeyselin derin , derinin yüzeysel algılandığı ilginç ve bir o kadar da bilinç altına tesir eden bir akımın tam ortasındayız. Özellikle bu salgın döneminde ticari etkileşimler ,iletişim ve temas kendini iyice hissettirdi. Sağlık turizminin bile internet üzerinden gerçekleştiği bir sürece şahitlik ediyoruz. Ekonomiden siyasete her şey farklılaşıyor.
Kısacası dijitalizmle beraber yaşantımızda eskiye dair geleneksel tüm davranışlarımız , tüm paylaşım araçlarımız dijital ortama taşınmış durumda. Özlemlerimizi, beklentilerimizi, duygu ve düşüncelerimizi emoji üzerinden sunuyoruz. Bunların üzerinden bir kimlik ve kişilik kazanmak ne kadar gerçekçi olabilir ? Uzaktan eğitimler başladı. Bunun peşinde çipler ve sıvı üzerinden elektro öğretimler mi gelecek? Belki de yakında uzaktan mahkemeler, uzaktan savunmalar yoğunlaşacak. Eğer bu çağı doğru kullanamaz isek , bu çağın gereksinimlerine uygun donanımlarımızı kuramaz ve yazılımcılarımızı yetiştirmez isek işimiz çok zor. Milli ve yerli yazılımlarımız ve kodlama sistemlerini okuyacak yapay zekayı oluşturmamız en önemli hedef olmalıdır. Tüm bunları milli ve yerli kimlik ile yapabilmek, bizi bu çağda en üst sıralara çıkaracaktır.