Resmi kayıtlarda Derviş Hücreleri, yöre halkı tarafından İn Delikleri olarak adlandırılan tarihi mağaralar, halk hafızasında dilden dile söylenen rivayetlerle ihtişamını arttırıyor. Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tağar Çayı Vadisi'nde kaya üzerine konut amaçlı oyulmuş 20 civarında oda bulunuyor. Urartular dönemine ait olduğu bilinen mağaralar, üç kat halinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencereler ile uzun koridorlardan oluşuyor.
"Tağar Çayı'nın İn Delikleri'nin önünden geçtiği anlatılıyor"
Derviş Hücrelerini anlatan Araştırmacı Yazar Kağan Gökalp, tarihi mağaralar hakkındaki bilgi verdi. Kendisi de Çemişgezekli olan Gökalp, "İn Delikleri yani Derviş Hücreleri hakkında tarihi bilgiler var. Bunun yanı sıra bir de halk hafızasında olan sözlü kültür geleneğiyle günümüze ulaşan bilgiler var. Kaybolmaması adına bunlardan sizlere bahsetmek istiyorum. İn Delikleri resmi kayıtlarda bilindiği gibi Urartular döneminde yapılmış tarihi yapıdır. Fakat tarihin çok eski dönemlerinde İn Delikleri'nin önünden Tağar Çayı'nın daha yüksekte yani vadi yatağının İn Delikleri'nin önünden geçtiği anlatılmaktadır. Hatta İn Delikleri'ndeki yaşayan insanların o dönem itibarıyla oradan iplere bağlı kovalarla Tağar Çayı'ndan su aldıkları anlatılmaktadır. Tabi burası çöküntü bir alan olduğu için zamanla suyun aşındırması ve jeolojik olaylarla birlikte, şimdi Tağar Çayı'nın kotu İn Delikleri'nin seviyesinden aşağıya düşmüş durumdadır. Bu anlatılan halk hafızasında canlılığını koruyan bir anlatım şeklidir. Ayrıca ilçemizin Kale Mahallesi'nde kaya mezarları var. Oranın da İn Delikleri ile ilişkili olduğu biliniyor" dedi
Mağaraların kullanılış amacı ile ilgili bilgi veren Gökalp, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa Tunceli'yi ziyaretinde Çemişgezek ilçemizi de ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasında tarihi kayıtlardan veya sözlü kültürden edindiği bilgiye, düşünceye istinaden, Kale Mahallesi'nden İn Delikleri'ne, Tağar Vadisi'nin altından bir geçit olduğu bilgisiyle orayı araştırıp bulmak istediği söylenmektedir. İlçemizin Kale Mahallesi'nde kaya mezarı olarak bilinen Nergizkaya olarak tanımlanan kayaların olduğu bölgede bu geçidi bulma çalışmalarına Fevzi Çakmak Paşa'nın bizzat katıldığı söylenmektedir.
Bu da halk hafızasında yer alan, büyüklerimizden, dedelerimizden dinlediğimiz bir bilgi notu olarak zihinlerde kalsın istiyoruz. Hatta az ilerisinde Kara Mağara olarak bilinen yerin İn Delikleri'nin askeri anlamda ileriyi gözetleme güvenlik noktası olarak, askeri öncü grupların beklediği bir yer olduğu anlatılmaktadır. Yani orası da Derviş Hücreleri'nin bir parçasıdır. Asurlular savaşçı bir toplum olarak tarihte bilinir. Tarihi kayıtlarda bu şekilde geçer. Çemişgezek bölgesinin ele geçirilmesi sürecinde Urartular sağlam bir direniş göstermişler Asurlulara karşı ve İn Deliklerini bir türlü ele geçirememişlerdir.
Nihayetinde Mırnahi diye tabir ettiğimiz İn Delikleri'nin bulunduğu kayanın üstündeki düz araziden sepetlerin içerisinde okçuları İn Deliklerine salmak suretiyle, İn Deliklerini ele geçirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Bunu da rahmetli Erhan Saraçoğlu hocamızdan dinlemiştim. O da daha büyüklerden, yaşlılardan bu şekilde dinlediğini bizlere nakletmişti."
Urartu Mağaraları, Doğu Anadolu Bölgesi'nde, özellikle Van Gölü çevresinde yer alan ve Urartu Krallığı dönemine ait önemli arkeolojik alanlardır. M.Ö. 9. ve 6. yüzyıllar arasında hüküm süren Urartu Krallığı, bölgedeki kayalık ve dağlık alanlarda birçok mağara ve kaya mezarları inşa etmiştir. Bu mağaralar, hem yerleşim hem de dini ve cenaze ritüelleri için kullanılmıştır.
Urartu Mağaraları, mimari özellikleri ve içerdikleri tarihi kalıntılarla dikkat çekmektedir. Mağaraların iç duvarlarında, Urartu yazıtları ve kabartmaları yer almakta, bu da dönemin kültürel ve sosyal yapısını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Ayrıca, bu mağaralar Urartu Krallığı'nın mühendislik ve taş işçiliği konusundaki yeteneklerini de gözler önüne sermektedir.
En bilinen Urartu mağaralarından bazıları, Van Kalesi'nin eteklerinde ve çevresinde bulunmaktadır. Van Kalesi ve çevresindeki mağaralar, özellikle turistler ve arkeologlar tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Bu alanlar, Urartu Krallığı'nın tarihini ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için önemli birer durak noktasıdır.