Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle Bakanlıkta bir araya gelen Sağlık Bakanı Memişoğlu, bu buluşmanın bir tanışma toplantısı olduğunu belirterek, bakanlık tarafından yürütülen ve planlanan projeler ile bakanlığın yol haritası hakkında bilgi verdi. Toplantıda katılımcılarla eğitim ve meslek hayatı hakkında bilgiler paylaşan Memişoğlu, Türkiye’nin Covid-19 pandemisinde ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde de görüldüğü gibi hem insan gücü hem de altyapı olarak dünyaya örnek olacak bir sağlık sistemine sahip olduğunu belirtti. Memişoğlu, enerji, turizm ve savunma sanayii gibi sağlık sektörünün de Türkiye’de bir lokomotif olduğunu, Türkiye’nin dünyada ön plana çıkarılabilecek bir alanı olduğunu söyledi. Bunu sadece sağlık hizmeti anlamında söylemediğini ifade eden Sağlık Bakanı Memişoğlu, “Ülkemizin sağlık bilgisi ve bilimi üretebilecek, teknolojisini ve malzemesini yapabilecek kapasitesi var. Sadece bu çarkı döndürmek için biraz organizasyonel desteğe ihtiyacı var, motivasyona ve morale de ihtiyacı var. Bu konuda hep birlikte hareket etmek durumundayız” dedi.
Bakan Memişoğlu, medya kuruluşlarının üstlendiği görevin çok önemli olduğuna ve medya mensuplarının Türkiye için ne kadar kıymetli olduğuna da değindi. Memişoğlu, sağlık sisteminin hem sağlık çalışanları hem de toplum açısından daha da iyi bir noktaya gelmesi amacıyla çalışacaklarını söyleyerek, temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi politikasına ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Sağlık Bakanı Memişoğlu, Covid-19 pandemisinde dünyada iki senede 6 milyon kişinin öldüğünü, oysa senede 17 milyon kişinin inme, kalp krizi gibi dolaşım hastalıklarından öldüğünü belirterek, “Eğer kilonuz varsa, hareketsizseniz, yanlış besleniyorsanız, stresiniz varsa, kendi bedeninize bakmıyorsanız ölüyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Bakan Memişoğlu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
“Şehir hastanelerine sağlığın fiziksel şaheserleri diyorum”
Şehir hastanelerini sağlığın fiziksel şaheserleri olarak nitelendirdiğini belirten Memişoğlu, “Kurumların bir kültürü olması gerekiyor. Tabii ki bir kültürün oluşması, ruh yapısının gelişmesi için de bir süreç gerekiyor. Bu kültür kısa bir sürede oluşturulacak bir kültür değildir. Tüm eleştirilere rağmen biz bu konuda çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Şehir hastanelerini Türkiye’nin geleceği ile ilgili sağlık bilgisinin üretileceği, çalışmaların yapılabileceği, sadece hizmet alanında değil, Türkiye’nin medarıiftiharı olacak, bilimin ve teknolojin de geliştirileceği alanlar olarak planlıyoruz. Türkiye’ye en faydalı olacak şekilde yürütülmesini ve topluma daha iyi anlatılmasını hedefliyoruz. Şehir hastanelerinde yalnızca destek hizmetleri firmalar tarafından yönetiliyor. Bu firmalardan birkaçı uluslararası alanda da sağlık hizmeti sunabilecek bir yapıya ulaştı. Özel sektörün gelişmesi, kamunun ilerlemesine de destek sunuyor. Şehir hastanelerinde bazı değişikliklere ihtiyaç olabilir ancak bu hastaneler konusunda kötü algı oluşturmak maalesef yanlış. Çok net söylüyorum: Şehir hastaneleri medarıiftiharlarımız” değerlendirmesinde bulundu.
“Aile sağlığı merkezlerimiz ile 2'nci ve 3'üncü basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceğiz”
Birinci basamak sağlık hizmeti sunan aile hekimliğini kuvvetlendirmenin yanı sıra vatandaşların aile hekimine başvurmalarını da teşvik edecek adımlar atacaklarını söyleyen Memişoğlu, “Sorunların köküne gidecek, sorunları kökten çözme gayretinde olacağız. Açıkça ifade ediyorum ki bu süreci yürütürken zorlayıcı bir yaklaşım yerine teşvik edici bir anlayış benimseyeceğiz. Aile sağlığı merkezlerimizdeki kurum kültürünü daha ileri seviyeye taşıyacak ve bu merkezlerimiz ile 2'nci ve 3'üncü basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceğiz” ded