Tokat’ta Türkiye’de bir ilk gerçekleştirilerek Doğal Matematik Merkezi kuruldu. Kurulan bu merkez ile birlikte eğitimde önemli bir dönüşüme imza atıldı. Geleneksel kazanım odaklı eğitim anlayışından beceri odaklı bir modele geçişin gerekliliğini vurgulayan merkez, artık soyut öğrenmeden somut öğrenmeye odaklanmanın önemine dikkat çekiyor. Matematik evi olarak adlandırılan bu merkez, çocuklara matematiği sevdirmek ve düşünme becerilerini geliştirmek için özel olarak tasarlanmış somut materyallerden oluşuyor. Bu materyaller, Tokat’taki meslek liseleri tarafından yerli ürünler kullanılarak üretiliyor.
Öğrenciler pratik beceriler kazanıyor
Merkezde bulunan dört farklı atölye, farklı okullardan randevu usulüyle öğrencileri kabul ederken bu merkezde sadece öğrenciler değil öğretmenler de eğitim alıyor. Şimdiye kadar 6 bin 623 öğrenci ve 400’e yakın öğretmen, merkezi ziyaret etti. Atölyelerde, çocuklar hayatın her alanına dokunacak materyallerle karşılaşırken pratik beceriler kazanıyor. Örneğin, pazar alışverişi yapma deneyimi yaşayan çocuklar, kırtasiye ihtiyaçlarını karşılamak için para hesaplamaları gibi pratik beceriler ediniyor.
Sayılar atölyesinde, çocuklar sayılar ve işlemlerle ilk kez karşılaşıyormuş gibi hissettirilerek kendi sayı sistemlerini oluşturmak üzere teşvik ediliyor. Geometri atölyesinde ise, geometrinin hayatın her alanında olduğu ve matematiksel düşünme becerilerinin çizerek değil dokunarak geliştirildiği vurgulanıyor.
“Kazanım odaklı eğitimden beceri odaklı eğitime geçiş yapıyoruz”
Merkez hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklama yapan Tokat İl Milli Eğitim Müdür Hüseyin Kır, “Kazanım odaklı eğitimden, beceri odaklı eğitime geçiş açısından önemli bir adımdır. Çünkü bizim artık soyut öğrenmeden somut öğrenmeye geçmemiz gerekiyor. Bu beceri temelli eğitim açısından çok önemli. Matematik evinde biz çocuklarımıza matematiği sevdirmek için somut materyaller geliştirdik. Bu materyalleri Ar-Ge birimimiz geliştirdi. Üretimini de Tokat’taki meslek liselerimiz tamamen yerli ürünlerden yaptılar. Öncelikle düşünme becerilerini geliştiriyoruz. Çünkü düşünme direkt matematikle alakalıdır. Matematik becerilerini kazanan yani onun üzerinden düşünmeyi öğrenen bütün derslerde başarılı olacaktır. Bu becerileri kazanan çocuğumuz eline önemli bir anahtar geçirmektedir. Her alanda kullanabileceği. Biz burada düşünme becerilerini sadece öğrencilerin değil öğretmenlerimize de eğitimlerde, seminerlerde veriyoruz” dedi.
“ Öğrenciler matematiğin hayatın bir parçası olduğunu yaşayarak öğrenmiş oluyorlar"
Projenin koordinatörü İbrahim Yıldırım ise bu merkez sayesinde öğrencilerin matematiğin hayatın bir parçası olduğunu yaşayarak öğrenmiş olduklarını ifade ederek, “Burada hayatın her alanına dokunacak materyallerimiz var. Nedir? Pazara gidemeyen çocuklarımız burada pazar alışverişini çok rahatlıkla yapabilmekteler. Kırtasiyeye gitmekteler. Paraya dokunarak, temas ederek, kar zarar problemlerine kadar her türlü problemleri çözmelerini sağlamaktayız. Sayılar atölyelerine geldikleri zaman da biz çocukları sanki sayılar ve işlemleri bugüne kadar ilk defa görüyorlarmış gibi kendi sayılarını, kendi rakamlarını, kendi sayı sistemlerini, kendilerini üretmelerini sağlıyoruz.
Bu şekilde anlamlı, kalıcı, hayata dokunan, aslında matematiğin hayatın bir parçası olduğunu öğrenciler yaşayarak öğrenmiş oluyorlar.
Bir geometri probleminde aslında geometrinin hayatın her alanında olan bir şey olduğunu ve geometriye dokunarak aslında çizerek değil dokunarak matematiksel işlem becerisini, matematiksel düşünme becerisini ön plana çıkardığımız bu atölyede bugüne kadar gelen ziyaretçilerimizden öğrencilerimizden aldığımız dönüşlerde merkezimize ne kadar güzel işler yaptığımızın farkına varıyoruz. Burada öğrencilerin hepsi matematiğe karşı olan yargılarını kırmış oluyorlar” diye konuştu.
Matematiği oyun oynayarak öğrendiğini söyleyen öğrenciler ise matematiğe ilgilerinin arttığını söyledi.