Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, COP28 İklim Zirvesi’nde gerçekleştirdiği konuşmasında, “2030 senesine kadar emisyon azaltım hedefimizi 2 katına çıkardık. Bu kapsamda yıl sonu itibariyle ise 66,6 milyon ton karbondioksit emisyon azaltımı bekliyoruz” dedi.
İklim krizine karşı ortaya konulan planların güçlendirilmesi ve somut adımlar atılarak hayata geçirilmesine ilişkin müzakerelerin yapılacağı BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28), BAE’nin ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, COP28 İklim Zirvesi’nde gerçekleştirdiği konuşmasına teşekkür ederek başladı. Dünyanın korona virüs salgını ve Ukrayna Rusya savaşının ardından Gazze’deki katliamların acı sonuçlarıyla karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye tüm bu krizlerde barışın yanında olmuş, adalet ve hakkaniyet temelinde çözüm için çalışmıştır. İklim değişikliğine de bu perspektiften yaklaşıyoruz. Sera gazı emisyonunda tarihi sorumluluğumuz yüzde 1’in altında olmasına rağmen kendi imkânlarımızı kullanarak çok önemli adımlar atıyoruz. 2053 yılı itibariyle net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. 2030 senesine kadar emisyon azaltım hedefimizi 2 katına çıkardık. Bu kapsamda yıl sonu itibariyle ise 66,6 milyon ton karbondioksit emisyon azaltımı bekliyoruz. Toplam kurulu göç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55’e yükselttik. Bu oranla Avrupa’da 5. dünyada ise 12. sırada yer alıyoruz. Jeotermal kurulu gücünde Avrupa’da birinci, dünyada 4’üncüyüz. Hidroelektrik santrali kurulu gücünde ise Avrupa’da 2, dünyada 9. sıradayız. Hidrojen teknolojileri stratejimizi uygulamaya aldık. Ayrıca net sıfır emisyon hedefi bağlamında çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri, karbonsuzlaşma, yol haritamızı tamamladık” ifadelerini kullandı.
“2053’te yenilenebilir enerjinin payını yüzde 69’a çıkarmayı planlıyoruz” diyen Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Eşimin himayesinde başlatılan sıfır atık projesiyle atıkların geri kazanım oranını 2035 yılında yüzde 60’a taşıyacağız. Tüm bu çalışmaların maliyetinin yüksekliği hepimizin malumudur. İklim finansmanı kaynaklarını ve teknoloji transferi imkânlarına daha adil şekilde erişebilmemiz bu bakımdan büyük önem arz ediyor. 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketine rağmen ne ekonomide ne de iklim değişikliğiyle mücadeledeki hedeflerimizden hiçbir zaman kopmadık. 14 milyon insanımızı ve 11 ilimizi olumsuz etkileyen depremlerin yol açtığı yaraları hamd olsun hızla sarıyoruz. Şehirlerimizin yeniden inşasında da çevreyi korumak, iklim ve çevre dostu yapılar inşa etmek önceliklerimizin başında yer almaktadır”
“Gazze’de yaşananlar insanlık suçudur”
İklim krizi ile ilgili görüşlerin yanı sıra Filistin topraklarında yaşanan insani krize değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail saldırıları sonucu çoğunluğu çocuk ve kadın 16 bini aşkın Filistinli masum sivilin hayatını kaybetmesi hiçbir şekilde meşru gösterilemez. Gazze’de yaşananlar insanlık suçudur, savaş suçudur ve bu suçu işleyenlerden uluslararası hukuk önünde mutlaka hesap sorulmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne haiz bir Filistin devletinin kurulmasının ehemmiyetini hep birlikte tekrar gördük. Türkiye olarak bunun tesis ve temini noktasında her türlü sorumluluğu almaya hazırız. Dünya 5’ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür şiarımızı burada tekrar vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “Hükümetler arası iklim değişikliği panelinin 60. oturumunu ocak ayında İstanbul’da gerçekleştireceğiz. Ayrıca 2026 yılında düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31. Taraflar konferansına ev sahipliği içinde adaylığımızı açıkladık. Siz değerli dostlarımın bu kapsamda gereken desteği vereceğinizden şüphe duymuyorum” açıklamasını yaptı.
Kaynak: iha