Tokat Günçalı Köyü’nde yapılmak istenen maden arama faaliyetlerine karşı köylülerin mücadelesi devam ediyor. Tokat Merkez’e bağlı Günçalı, Killik ve Çayören köylerinde yaşayan köylüler, bölgedeki doğal yaşamı ve kutsal alanları korumak için başlattıkları hukuki mücadeleyi sürdürüyorlar. Köylüler, maden arama faaliyetlerine karşı durarak, köylerini savunmakta kararlılar.
Maden arama çalışmalarına karşı çıkan köylüler, Alevi vatandaşlar için kutsal sayılan Çal Baba Türbesi’nin bulunduğu alanda kazı çalışmalarının yapılmasına şiddetle karşı çıkıyorlar. Şirketin, seçim sabahı ekipman ve sondaj makineleriyle köye gelerek başlattığı kazı girişimi, köylüler tarafından anında fark edilmiş ve büyük bir mücadeleyle karşılanmıştı. Bu olayın ardından köylüler, köy giriş ve çıkışlarına güvenlik kameraları kurarak ve bekçiler tutarak, nöbet tutmaya başladılar.
Köylüler Mücadeleyi Sürdürüyor
Günçalı Köyü Çevre Komisyonu Yöneticisi Bahadır Sarıyaprak, köylerinin ve doğal alanlarının talan edilmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Sarıyaprak, “Şirket, bir an önce sahaya girmeye çalışıyor ve mahkeme sürecini bekliyor. Ancak biz köyümüzü korumakta kararlıyız. Köy giriş çıkışlarında bekçilerimiz nöbet tutuyor ve direnişimiz devam ediyor. Mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, biz bu mücadeleyi bırakmayacağız. Çal Baba ormanına kimseyi sokmayacağız, sonu nereye varırsa varsın. Buralar bizim yaşama sebebimiz, bu talanı durdurmalıyız” şeklinde konuştu.
Köylülerin maden arama çalışmalarına karşı başlattıkları hukuki süreç de devam ediyor. Mahkeme sürecinin sonucunu bekleyen köylüler, her ne olursa olsun Çal Baba Türbesi ve çevresini koruma konusunda kararlılar. Doğal yaşam alanlarını ve kutsal yerlerini savunmak için köy giriş çıkışlarında nöbet tutmaya devam eden köylüler, bu süreçte yalnız olmadıklarını ve destek beklediklerini ifade ediyorlar.
Çal Baba Türbesi ve Doğal Alanların Korunması
Çal Baba Türbesi, yöredeki Alevi vatandaşlar için büyük bir manevi öneme sahip. Köylüler, bu kutsal alanın maden arama çalışmalarıyla tahrip edilmesini istemiyorlar. Ayrıca, köylüler bölgedeki ormanların ve doğal yaşamın zarar görmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu belirtiyorlar. Bu nedenle, köylüler hem hukuki hem de fiziksel olarak bölgelerini koruma mücadelesi veriyorlar.
