Tokat’ın gastronomi dünyasında özel bir yere sahip olan Narince bağ yaprakları, bu yıl yaşanan şiddetli zirai don felaketi karşısında ne yazık ki tutunamadı. Bölgenin bereketli topraklarında, asırlık bağlarda özenle yetişen bu narin yapraklar, soğuk hava dalgasının yıkıcı etkisiyle büyük bir kayıp yaşadı. Narince’nin ince dokusu, parlak yeşil rengi ve eşsiz aromasıyla sofraların vazgeçilmezi olan yapraklar, Tokat’ın kültürel ve ekonomik hazinelerinden biri olarak biliniyor.
Zirai don, özellikle bahar aylarında bağların en hassas döneminde, Narince yapraklarını adeta hedef aldı. Gece saatlerinde sıcaklığın ani düşüşü, yaprakların henüz olgunlaşmamış, taze sürgünlerini ve körpe dokularını dondurdu. Bölgedeki bağların büyük bir kısmında yapraklar solgunlaşarak kurudu, bazı alanlarda ise tamamen yok oldu. Narince yapraklarının karakteristik inceliği, bu kez ona karşı bir dezavantaj oldu; soğuğa karşı direnç gösteremeyen yapraklar, dallarında cansız bir hal aldı.
Tokat’ın Narince bağları, sadece sarmalık yapraklarıyla değil, aynı zamanda bu yaprakların bölge mutfağındaki rolüyle de ünlü. Ancak bu yılki don felaketi, yaprak üretimini ciddi şekilde sekteye uğrattı. Hasar gören bağlarda, yaprakların toplanabilir kısmı yok denecek kadar azaldı. Bu durum, hem yerel pazarları hem de Narince yaprağını Türkiye’nin dört bir yanına ulaştıran tedarik zincirini olumsuz etkiledi. Tokat’ın sarmalarına lezzet katan, dolmalık yaprakların o benzersiz tadı, bu sezon sofralarda daha az yer bulabilir.
Narince bağ yapraklarının kaybı, Tokat’ın doğal güzelliklerinden biri olan bağ manzaralarını da etkiledi. Yeşilin bin tonunu barındıran bağlar, donun ardından yer yer kahverengiye büründü. Bu manzara, Narince’nin sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda bölgenin kimliğinin bir parçası olduğunu bir kez daha hatırlattı. Zirai donun gölgesinde, Narince yapraklarının geleceği belirsizliğini korurken, bu eşsiz lezzet mirasının yeniden canlanması için umutlar gelecek bahara taşındı.