Tokat'ta, su faturaları ile ilgili binlerce vatandaşı doğrudan etkileyecek emsal bir karar verildi. Yargıtay'ın aldığı bu karar, kendi taşınmazlarındaki kaynaklardan su çıkaran vatandaşlar için bir rahatlama anlamına geliyor. Yargıtay, bu kişilerden artık kaçak su bedeli alınmayacağına karar verdi. Ancak, üretilen atık suyun kanalizasyona verilmesi durumunda atık su bedeli alınabileceğini belirtti.

Bu karar, özellikle bir otel işletmesiyle ilgili yaşanan olay üzerine gündeme geldi. Söz konusu otel işletmesi, bölgedeki kaynak suyunu kullanmaya başladı ve çıkan atık suyu şehir atık su şebekesine tahliye etti. 2018 yılında işletme, başka bir kişi tarafından devralındıktan sonra, belediye ekipleri tarafından 755 bin lira atık su bedeli ve kaçak atık su cezasına çarptırıldı.

İşletme, bu cezayı ödememek ve devralındıktan sonraki dönem için atık su bedelini belirlemek üzere dava açtı. Yerel mahkeme, davayı reddetti; ancak istinaf mahkemesi, işletmenin devralınan tarihlerdeki atık su bedelini ödemesine hükmetti. Ancak bu karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından incelendi ve önemli bir karara imza atıldı.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, istinaf mahkemesinin kararını onaylayarak, kendi taşınmazındaki kuyudan su çıkararak kullanan kişi ve kuruluşlardan kaçak su bedeli alınamayacağına hükmetti. Ayrıca, üretilen atık suyun kanalizasyon tesislerine verilmesi halinde atık su bedelinin alınabileceğine dair bir açıklama yaptı. Bu karar, hem işletmeler hem de bireysel kullanıcılar için önemli bir hukuki emsal teşkil ediyor.

Tokat'taki vatandaşlar ve işletmeler için bu karar, su kullanımı ve faturalandırma konusunda yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Bu kararla birlikte, kendi kaynaklarından su temin eden vatandaşlar, artık kaçak su bedeli ödemek zorunda kalmayacaklar. Bu, özellikle kendi su kaynaklarına sahip olan bireyler ve işletmeler için önemli bir mali avantaj sağlayacak.

Kararın getirdiği bu değişiklik, su kullanımı ve faturalandırma politikalarında yeni bir yaklaşımı temsil ediyor. Yargıtay'ın bu kararı, su kaynaklarının kullanımı ve yönetimi ile ilgili önemli bir hukuki ilke oluşturuyor. Bu ilke, su kaynaklarını verimli ve adil bir şekilde kullanmayı teşvik ederken, aynı zamanda atık su yönetimi konusunda da dikkatli olunmasını gerektiriyor.

Kararda özellikle vurgulanan nokta, atık suyun kanalizasyona verilmesi durumunda atık su bedelinin alınabilmesidir. Bu, su kaynaklarının kullanımından kaynaklanan çevresel etkilerin ve altyapı maliyetlerinin dikkate alınması anlamına geliyor. Yargıtay'ın bu kararı, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını destekleyen ve çevresel etkileri azaltmayı amaçlayan bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir.

Bu kararın Tokat'taki vatandaşlar ve işletmeler üzerindeki etkileri, su kullanım alışkanlıklarında ve faturalandırma süreçlerinde önemli değişikliklere yol açabilir. Vatandaşların ve işletmelerin, su kullanımı ve atık su yönetimi konusunda daha bilinçli ve sorumlu davranmaları bekleniyor. Aynı zamanda, belediyeler ve ilgili kurumlar da su kaynaklarının yönetimi ve faturalandırma politikalarını bu yeni hukuki çerçeveye göre düzenlemek zorunda kalacaklar.

Yargıtay'ın Tokat'ta su faturalarıyla ilgili verdiği bu karar, hem su kaynaklarının kullanımı hem de atık su yönetimi açısından önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu karar, su kullanımının sürdürülebilirliği ve çevresel etkilerinin azaltılması yönünde atılmış önemli bir adım olarak görülüyor. Vatandaşların ve işletmelerin bu yeni duruma uyum sağlamaları ve su kaynaklarını daha verimli ve sorumlu bir şekilde kullanmaları bekleniyor.

Muhabir: Burhan Arar