Tokat, Türkiye’nin jeotermal enerji merkezi olarak parlıyor! Enerji, tarım, istihdam ve stratejik madenleriyle jeotermal kaynaklar, sadece Tokat’ı değil, tüm Türkiye’yi geleceğe taşıyor.
Tokat, jeotermal enerjide Türkiye’nin en önemli bölgelerinden biri. Bu kaynak, sadece elektrik üretimiyle sınırlı kalmıyor; seracılık, konut ısıtma ve stratejik maden üretimiyle de bölgeyi bir cazibe merkezi haline getiriyor. İşte detaylar:
Seracılık ve Isıtmada Devrim: Tokat’taki jeotermal kaynaklar, 7.000 hektar sera alanını ısıtıyor ve 160.000 konutu fosil yakıtsız sıcak tutuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın destekleriyle, 28.000 dönüm yeni Tarıma Dayalı İhtisas Sera Bölgesi kuruluyor.
Lityum ve Nadir Minerallerin Hazinesi: Tokat’taki 1000’den fazla jeotermal kuyudan saatte 100 bin ton sıcak su çıkıyor. Bu sular, lityum, sezyum, selenyum ve silisyum gibi değerli mineraller taşıyor. Türkiye, bu potansiyelle dünya lityum üretiminde liderliğe oynuyor!
Lityumda Dünya Liderliği Kapıda: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin AR-GE çalışmaları, jeotermal sulardan lityum ayrıştırmayı başardı. Şentürk’ün verdiği bilgiye göre, dünya genelinde 2024’te üretilen 36 bin ton lityuma karşılık, Türkiye’nin çıkarılabilir lityum potansiyeli 35 bin ton. Tokat, bu alanda kritik bir rol oynuyor.
Tokat’ta Yeni İstihdam ve Tarım Fırsatları
Jeotermal santrallerin çevresine kurulacak 35-40 bin dönüm yeni sera alanı, Tokat’a büyük bir ekonomik sıçrama vadediyor:
70-80 bin kişiye iş imkânı yaratılacak.
200 bin dönüm tarım alanı seraya taşınacak, kimyasal ilaçsız, sağlıklı ürün üretimi artacak.
Bölgedeki jeotermal enerji, tarımsal üretimi yıl boyu sürdürülebilir kılıyor.
Türkiye’nin Maliyet Avantajı: Tokat Öncü Rolde
Avrupa ülkeleri jeotermal kuyu açmak için yüksek maliyetlere katlanırken, Tokat’taki kuyulardan doğal olarak çıkan sular, maden ayrıştırmayı kolaylaştırıyor. Bu, hem enerji maliyetlerini düşürüyor hem de lityum gibi stratejik madenlerin çıkarımında Türkiye’ye ekonomik üstünlük sağlıyor.
