Bazen düşünüyorum da şu dünyada bir tek ben mi sığmıyorum. Yada kendimi öyle hissediyorum. Oysa dünya olabildiğince geniş hemen hemen de her kişinin yeri dar değil

Acaba beni sıkan ney di onu bulmak için kafa yormaya karar verince şöyle bir analiz yapmak da artık farz oldu. Evet maddi sorunum fazlaca yoktu ev bark işi tamam sayılır öyle maldan mülk de fazlada gözüm zaten yok.

Bir lokma bir hırka olmazsa da dert de fazla etmeye gerek yok şükür şu garip dünyayı. Çünkü yaş kemale erince onlarca yüzlerce eşi dostu anayı, babayı, dayıyı, emmiyi , teyzeyi o blr aleme yolcu ettiğimizde, dünyanın boş olduğu kafamıza vurula vurula dank etmiş de oldu. Ama yine de neden bunlar olmazsa huzursuzluk var içimde kendimi dünyada fazla sayıyorum adeta sığmıyorum dünyaya. Haksızda sayılmam belkide bir çok olumsuz/ tutarsız şeyi görünce hissedince kavrayınca insana öyle geliyor. Sıkıntılar sonunda pes anlamına gelen demek ki ben fazlayım deme noktasına taşınıyor ruhumu

Etrafa bakınca neler görülüyor insanların duyarsızlığı almış başını gitmiş: Geçenlerde sokağımız zaten dar bir araba park edince diğer araç zor geçiyor. Adamın biri tam kapımızı kapatacak şekilde arabasını park edip çekip gitmiş. İnanın yan dönerek kapıyı açıp girip çıktık. Şükür ki kapı içerye doğru açılıyor eğer dışarıya doğru açılsaydı açılmaya yer yoktu. Saatlerce kaldı komşu polisi aramış haber vermiş arayıp haber vereceğiz demişler saatler geçti görmeden alıp gitmiş görseydik iki çift okkalı lafı zaten hakketmişti.

Sabah namazı sonrası şöyle bir serin havada yürüyüş yapayım dedim Behzat deresine parellel yürüdüm, inanın sigara izmariti de geçilmiyor ya kardeşim içtiğin sigaranın izmaritini çöp kovasına atsan ne olur. Pet şişe her yanda dolu çiçeklerin arasına bile atılmış her tarafta kağıt, poşet duruyor neden böyleyiz. Bekliyoruz belediye temizlesin temizlesin de bizde biraz dikkat etsek ne olur. Eskilerde elindeki çöpü atacak yer bulamazsa cebine koyup atacak yere kadar götürülür oraya atılırdı ne oldu bize.

Çıkan orman yangınlarına bakın bir, piknikçilerden kaynaklı onlarca yangın çıkıyor. Kardeşim yiyiyorsun, içiyorsun bu neyin nesi. Gittiğin yeri temiz buldunsa temiz bırak, bulmadıysan ne olur temizle bir mıntıka temizliği yap giderkende çöpünü topla öyle glt. Helede bu sıcaklarda ateşini söndür iyice kontrol et öyle glt.Bunu yapsan da, bu yangınlara sebebiyet vermezsen ne olur, yanlışmış olur? Bak bir daha ya pikniğe gidebilecek yerde bulamazsın. Ayrıca da bizim içimizi de yakmamış olursun ormanlarla birlikte bizim içimizde yanıyor bilesin bu da kul hakkına girer.

Yine kafama takılan hac işi dostlar haca gitmek için çırpınıp duruyor bunca pahalı olmasına rağmen müminler. Çünkü zengine farz pahalılığı da tartışılmaz. Buna da eyvallah bu yıl , önceki senelerin aksine geçmişte müracaat edenlerin güncellenmesini diyanet yapmadı. E- devlet üzerinde şahısların kendilerinin bizzat yapması istendi. Şimdi bir çok insan bunu yapamayacak inşallah yaparlarda yada haberi olmayacak e-devlet şifresi olmayan zaten yapamayacak şimdi soruyorum ne değişti?. Önceki yıllarda güncelleme yapıldı da acaba neden buna gerek duydu. Diyaneti anlamış değilim. Çünkü anlatmadı konunun gerekçesini. Bu kadar pahalı olan tutar tahsil ediliyor buncağız işi de diyanet yapsaydı derken gerekçesini de bilmek lazım. Bunu açıklamadıkları için bu serzenişi yapma hakkını kendimde buluyor ve beni rahatsız ediyor.

Birde şu belge düzeni var alış verişlerde istemezsen kimse fiş fatura vermiyor. Cezalar arttı almayana da 5.000 TL ceza var. Niye vermezsiniz arkadaş. Satış yaptığınızda belgesini. Vatandaşa niye cezaya muhatap olsun tüketici. Satıcı kardeş sende ceza yeme oda yemesin. Ver fişini belgesini rahat edelim aldığımız yediğimiz rahat geçsin boğazımızda.

Daha neler var neler yaşamın içinde işte bunları gördükçe bir ben mi rahatsızım diyesim geliyor. Her halde ben sığmıyorum bu dünyaya ki bunca rahatsızım yaşananlarda.

O zaman suç bende ne diyelim vakti saati ecelin gelene kadar idare edin beni dostlar.