"Şaplak"ın kelime anlamı "şap diye ses çıkaran tokat"
Son bir kaç ayı dikkate aldığımızda bizim içinde bayağı manidar bir kelime olması gerekiyor...

Zira, hiç duyamadığımız "Şap" Tokat'ı sarsmış ve ensemizde de bayağı iz bırakmış.

Aralık ayı ile başlayıp ilimiz hayvancılığını vuran "Şap" hastalığı deyim yerinde ise hiç gürültü yapmadan belimizi büküp bırakmış.

Niye belimizi büktü?...
Yaklaşık iki aylık süre içerisinde 1500'e yakın hayvanı telef etti. Tahmini ikiyüzyirmibeşbin büyükbaş hayvanın olduğu ilimizde bahsedilen rakam hiçte azımsanmayacak ölçüde.

Bu rakam birileri tarafından çok iddiaalı bulunsada ilin en kapsamlı firmasında bile bu sayı yüzün üzerinde.

Turhal ve köylerinde daha ağırlıklı görülen son dönem ki şap hastalığının, ilgililerinin yavaş duyarsız davranmaları yüzünden bu sayılara ulaştığı iddiası biraz düşündürücü olsa da, valinin özel gayreti ile kısa sürede önüne geçilmiş olması sevindirici.

Şap hastalığı ile alakalı yaptığım araştırmalarda görüşlerini aldığım birtakım kişilerin ortaya koydukları gerekçelere bakılırsa sanırım ilk ifade şöyle olur.

"Tokat Şap'ıtmış haberimiz yok"

Niye böylesi bir düşünceye sahip olunacağına gelirsek, bazı sorular sormakta fayda var...

- Aralık ayı içerisinde hayvanları vuran "şap" hastalığının gizli tutulması ilimiz hayvancılığına ne kadar fayda sağlayacaktır ki, böyle yapılmıştır.

- Küpeleme ile hayvanlar kayıt altına alındı, ölümler ile alakalı gerçekçi bir kayıt ortada var mıdır?

- Hastalıktan hayvanı ölen köylü hayvanını gömdü, kim bilir?

- Hastalık her türlü doğal ve yapay ortamla yayılabilmekte iken, tohumlama ve aşılama sırasında gerekli hijyen nasıl sağlanmaktadır?

- Ölen hayvanların kayıtlardan düşmemesi, sunni tohumlama ve hayvan teşvikleri konusunda suistimallere sebebiyet verirse ne olur?

- Damızlık hayvanların tohumlanmasında kaliteli tohum veya kalitesiz ibareleri yer almakta bu fark neye göre anlaşılır?

- Bazı açıklamalarda hastalıkların genelde dışardan gelen kaçak hayvanlardan kaynaklandığı söylenmekte bunlar nereden ve nasıl gelir?

- Küpe ile kayıt altında olduğu bilinen hayvan sayısını kontrol eden yetkili bir yer var mıdır?

- İlin tamamında görev yapan özel ve kamudaki veteriner sayısı yeterli midir?

- Tarım Müdürlükleri, hayvan kooperatifleri, hayvan birlikleri, süt birlikleri nasıl bir koordinasyon içerisindeler ve yükümlülüklerini yeterince yapıyorlar mı? Kurumsal anlamda faaliyetlerine yönelik işler dışında alanlarda çalışabilirler mi?

Umarım bu soruların cevapları hem muhataplarınca hem de konu hakkında ilgi duyanların anlayacağı şekilde sonuçlanır.

Bugünlerde devam ettiğini bildiğim hayvan yetiştiriciliği ve sağlığı yönündeki suistimallerin olduğu araştırmanın sonucunu Tarım İl Müdürlüğünden beklemekteyiz. Oradan çıkacak sonuçta buradaki bazı soruları cevaplayacaktır.