Niksar, zengin taş ürünleriyle bilinirken, Kırkkızlar Türbesi bu geleneğin amacını ortaya koyuyor. Sekizgen plana sahip bu yapıya sahip kümbet, piramit şeklinde bir külaha ve tuğla yapıya sahiptir. 12. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilen bu yapı, türkuvaz renkli çini mozaikleriyle dikkat çeker ve bu mozaiklerde Ayet el-Kürsi yazılmıştır. Tarihçi A. Gabriel, türbenin 1220 yılında Sivas I. Keykavus Darüşşifası'nı yaptıran Mimar Ahmet bin Ebubekir tarafından yaptırıldığına dair bir kitabe bulunduğunu belirtir.
Kırk Kızlar Efsanesi…
Vaktiyle Niksar\'ın zalim bir kralı, kralın da tam tersi yumuşak huylu, iyiliksever bir kızı vardır. Hükümdar halktan zorla aldığı paralarla malına mal katmakta halk ise bu zulüm altında inlemektedir. Hükümdarın kızı bir gün arkadaşlarını da yanına alıp bu zulme dur demeye karar verir ve kralın kervanlarını soymaya başlar. Zamanla bu pelerinli kızların sayısı Kırkı bulur. Kral bir türlü yakalayamadığı bu kırk pelerinli atlıyı bulmalarını için casuslarını görevlendirir. Casuslar bu kırk yiğidin aslında kırk kız olduğunu, elebaşının ise kralının kızı olduğunu söylerler. Kral bu kırk kızın başını vurdurur, cansız bedenlerini Niksar Kalesinden aşağı attırır. Halk kendilerine yardım eden bu talihsiz kızlara Bir türbe yapar. Efsane bu ya bu türbeden havalanan kırk Güvercin surlarda gezinen krala saldırıp ölümüne sebep olur, kralın hazinesini halk yağmalar.