Bugünlerde halen İl olmaya aday bir memleketin çocuklarıysak, Danişmendlilere Başkentlik yapmış Gümüştegin Melik Ahmet Gazi’den 1919’lara Hacı Mahir Efendilere kadar şanlı gururumuz ve tarihi derinliğimizle, bizlere bırakılan topraklarımızın farkındayız ve bu gururu, bu sancağı, bu bayrağı daima dik daima dalgalandırmak sorumluluğu ve bilincindeyiz.
NİKSARLI OLMANIN SÖZDE DEĞİL ÖZDE GURURUNU YAŞATANLARA MİNNETTARIZ.
20 HAZİRAN 1919 NİKSAR MİTİNGİNİN 104. YILI KUTLU OLSUN.
İnsan hayatında bazı özellikleri seçme hakkına sahip değildir.
Bunlardan biri mensup olduğumuz millet, bir diğeri de memleketidir şüphesiz. Doğarken kimse sormuyor nerde doğmak istersiniz diye! Kimse hangi milletten olmak istersiniz diye de sormaz. Sorsalardı elbette ki yine Türk Milleti’nin bir ferdi ve Niksarlı olarak dünyaya gelmek isterdim derdim. Aynen Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Benim yaradılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir.” İfadesindeki gibi. Ayrıca yine Niksarlı olarak doğmak isterdim, Neden mi ? Bugün 20 Haziran 2019. Bundan tam 104 yıl önce; Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’dan başlattığı Türk Milletinin İstiklal Mücadelesinden 30 gün sonra emperyalist güçlere karşı Anadolu’da ilk haykırışın, 19 Mayıs ruhunu ilk sahiplenen memleketim Niksar’da yapılan “Anadolu’nun işgaline ve işgalcilere karşı yapılan Niksar Mitingi”nin 104. Yıldönümü. Danişmend torunları, 104 yıl önce bugün Niksar Hükümet Konağı önünde toplanarak Anadolu’nun işgaline karşı ilk tepkiyi vermiş ve Mustafa Kemal’in 19 Mayıs’ta Samsun’da başlattığı bağımsızlık mücadelesine desteklerini tüm dünyaya duyurmuşlardı.
20 Haziran 1919 Mitingi sonrası Hacı Mahir (Turhan) Efendi tarafından zamanın ABD Başkanı Wilson’a çekilen telgrafla manda ve himayenin kabul edilemeyeceği, işgallerin son bulması gerekliliği ve kararlılığı tüm dünyaya haykırılmış Mustafa Kemal’in Samsun’dan yaktığı kurtuluş meşalesi ilk önce Niksar’dan karşılık ve destek görerek bugünlere gelinmişti. Bu gurur, bu onur biz Niksarlılar için büyük övünç kaynağıdır. Devlet ve din adamlarıyla, sivil toplum önderleriyle işte o günün anısına fotoğrafa giren kahraman büyüklerimiz ve Niksar halkı; Niksar Reddi İlhak Cemiyeti Başkanı Hacı Mahir (Turhan) Efendi, Belediye Başkanı Tahir Ağazade Fahri Efendi, Hacı Abdurrahman (Üngör) Efendi, Hacı Ahmet Niksari Efendi, Hacı Vehbi Efendi, Kaza Müftüsü Hızarcıoğlu Mustafa Fehmi (Hızarcı) Efendi, Tabur Komutanı Binbaşı Ahmet, Hacı Hafız Süleyman, Mukayyidzade Ahmet, Hacı Muezzinzade Şevki, Hüseyin Hafızzade Kaşif (Olcay), Arif Ağazade, Yusuf, Şöhretzade, Mehmet, Hacı Alizade Mehmet, Hacı Musa Ağazade Mustafa, Küpçüzade Kirami (Küpçü) ve kahraman vatansever Niksar Halkı. Günümüzde Kurtuluş Mücadelesi kahramanlarımıza bir Fatiha’yı dahi göndermekten imtina edenlere, hatta “keşke Yunan galip gelseydi” diyebilecek kadar haddini aşanlara inat halkın en önünde destek veren din alimleri, önderleri, müftüleri, hocaları ile benim memleketim Niksar’ımın insanları, dedelerimiz, atalarımız sizlerle gurur duyuyoruz, ruhları şad olsun.
Bu vesile ile 2020 yılı başında kaybettiğimiz değerli büyüğümüz, Niksarlılar Derneği Eski Başkanı Yüksel Altuner, 20 Haziran 1919 Niksar Mitingi ile ilgili duygularını şöyle ifade etmekteydi;
“ 20 Haziran 1919 Niksar insanı için gururla hatırlanacak Niksar mitinginin yıl dönümüdür. Bütün Niksarlılar bu mitingi yaptıkları için ne kadar öğünseler azdır.
15 Mayıs 1919 da İzmir’in Yunanlılarca işgali üzerine, 19 Mayıs 1919 günü Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ile başlayan Türk Kurtuluş savaşının önemli aşamalarından biridir Niksar Mitingi. Atatürk’ün, bütün yurda yayılan Miting çağrısı üzerine ilk yapılan mitinglerden birisidir.
Niksar, kurtuluş savaşında işgal görmemiştir. Ama işgalin ne demek olduğunu iyi bilen bir bölgemizdir. Rum ve Ermeni çetelerinin Niksar halkına yaptıkları zulüm, işgalden de öte bir felaket anlamı taşımaktadır.
20 Haziran 1919 günü köylerden ve yaylalardan gelip Niksar Hükümet Konağı önünde toplanan belki de binlerce Niksar insanı, bütün dünyaya sesini duyurmaya çalışmış, İzmir’in işgalini anlamlı şekilde kınamıştır. Niksar’da başlayan bu dalga, kısa sürede bütün yurt alanına yayılmıştır. Giderek, Atatürk’ün öncülüğünde başlayan başkaldırı, bir kurtuluş savaşına dönüşmüş ve düşman kısa bir süre sonra 9 Eylül 1922 de İzmir’de denize dökülmüştür.
Sevgili Niksarlılar; Niksar mitingini yapan o zamanki kuşağı hiçbir zaman unutmamamız gerekmektedir. Dedelerimizden oluşan bu insan topluluğunu her zaman sevgi ile, minnetle anmalıyız. O günden elimizde kalan, Hükümet Konağı önündeki miting resmini, gururla duvarlarımızda taşımalıyız. Ayrım yapmaksızın o kuşağın insanlarını rahmetle anıyoruz.”