Hayat yolunda bir büyüğümüz daha göçtü gitti. Bu yaşıma kadar nice dost arkadaş akrabalar ile birlikte ana baba ve ablayı ahirete yolcu ettim. Bu defada kayınpeder ve aynı zamanda hala oğlum olan bir büyüğümüzü de o bir aleme gönderdik.
Şu dünya ne de garip dostlar, birilerini yolcu ederken sanki hep yolcu edeceğiz hissini istesek de istemezsek de taşıyoruz. Sanki omuzlarda hep başkaları gidecek oysa bir günde biz omuzlarda taşınarak mezara koyulup birileri geri dönerken biz orada kaderimiz ile baş başa kalacağız.
Neyse konumuza dönelim kayınpederimi ve aynı zamanda halam oğlu, malum deprem de yaşanan travmadan kısa bir süre sonra akciğer kanseri nüks etti. Uzunca bir zaman durumunu gizlese de ortaya çıkınca tıbbi çareler arandı. Kemoterapi tedavisi neticesinde kolunda oluşan kırık nedeniyle de ameliyet edilse de bir türlü toparlanamadı. Bir kaç defa hastaneye yatıp çıktı. Ne yazık ki son zamanlarını yoğun bakımdan geçirerek bu dünyada göçüp gitti.
. Kayın pedere bakınca insanoğlunun nerden nerelere gelebildiğine şahit oldum. Bir zamanlar tabiri caizse dağlarla güreşebilecek adam bir tas su içermez hale geldi .Adeta eridi bitti. Mevla’da yüce kitabında yaşlanınca eski durumuna döndürüleceğimizi gücümüzü kaybedeceğimizi bizlere bildirmişti ,aynen bu tecelli etti.
Aslında her yaşam ve ölüm de bir çok dramatik olaylar ve dönüm noktaları vardır. Kayınpederin hayatında da böyle durumlar mevcut ise de hayatı seven ve son günlerine kadar yaşam mücadelesi veren ümidini yitirmeyen bir profil çizdi. Hayat ile ilgili yaşam azmini hep sonuna kadar korudu. Vefatında sonra yapılacak işleri bile tek tek sıralayarak bizlere yol gösterdi. Yoğun bakımdan yatarken bile nasılsın diye sorulduğunda ben iyiyim diyerek durumu vahimleştirmemeye çalıştı. İlkeleri de sonuna kadar hiç taviz vermedi gurur ve özgüvenini hep korudu. Bir şey çok dikkatimi çekti son günlerinde daha çok baba özlemini çekti yıllar önce vefat eden babasını hep düşündü. Kendisine yoğun bakımda iken burada 15 günden fazla kaldı ne yapıyorsun kim geliyor kim gidiyor diye sorduğumuzda “kimler gelmedi ki yanıma diye başladı tüm ahirete göç etmiş büyüklerimizi nerede ise saydı ana babası başta olmak üzere tabi” Demek ki insanoğlu son günlerinde bir yanı bu alemde ise diğer yanı da o bir alemde seyrediyor hayatı. Hayatın gerçekleri bunlar hepimizin böyle günleri şüphesiz var
Kayın valide ile birlikte sürdürdükleri hayat yolculuğunda hep bir birlerine destek oldular Kayın validenin koruyucu kollayıcı davranışı tam bir Anadolu kadının örneğiydi.
Şimdikiler gibi en ufak bir tartışma ve kırgınlıkta olayları büyütüp son noktaya taşımak gibi bir olaya hiç şahit olmadık. Hep onun destekleyen ve itaat eden oldu. İyi kadın itaat edendir buyuruyor Mevla işte böyle buna riayet eden örneklerdi.
Hiç şüphesiz her nefis ölümü tadacaktır. Bundan kurtuluş yok ve buna çarede bulunmamıştır. O zaman bu büyük günümüze hazır olmak hepimizin boynunun borcudur. Aldatmasın bu dünyanın şatafası bizleri vakti geldi mi dünya malın olsa bir şey ifade etmez. Musalla taşına boylu boyu uzanınca amelimizden başka birşey derdimize çare olamaz. Bunu yakınlarımızın vefat sürecinde hepimiz görmüş ve şahit olmuşturuz. Madem ki ölüm var o zaman bunca çaba niye hak hukuku gözetip helalinde yiyip içmek en büyük hedefimiz ve amacımız olmalıdır. Kimsenin ahını almadan kul olmanın hakkını vererek bu alemden göçüp gitmenin yolunu mutlaka ama mutlaka bulmalıyız.
Gerçek yol da bu yol olmalı gerisi hep angarya, bu iyi bilinmelidir.
Bizden söylemesi.