Önceki gün adı “birliktelik mesajı” olan mesleki bir derneğimiz meslektaşlarımızı öğle yemeğinde bir araya getirdi.
Oh herşey ala…
Yalova’lıdan, Turhal’lıya, Niksar’lıdan, Artova’lıya kadar işin içerisinde olanların yüzde yetmişe yakını da katıldılar
…
Hoş beş sohbetlerin ve sahte gülüşlerin dahi içerisinde olduğu yemek, bahsedilen günün anlam ve önemi açısından kayda değer kabul edilebilir.
Bunu eleştirmek istemiyorum, yapma maksadı ifade edildiği gibi olabilir, lakin…
Art niyet kiminse kinini de kustu adeta…
Davetçinin yemek sonrası yaptığı şerazesinden çıkmış açıklama kısaca o… ha… dedirtecek cinsten…
O zaman bana düşen de “kastın kimse açıkla” birader oluyor…
Açıklamadaki metinden özetler “mesleğimiz birçok yönüyle gözde olması nedeniyle, kötü niyetlerin hedefi haline gelmeye devam etmekte bu çevreler basın mesleğini kendi çıkarları uğruna iş takibi, tehdit, şantaj aracı olarak kullanmaktadır. Sanal ortamda haber sitlerinde, çeşitli sosyal medya ağlarında kişilik çıkarlarını ön planda tutarak şantaj, tehdit ve hakaret içerikli yazı ve haberler ile gazetecilik mesleğine leke düşürücü hareketlerle bir yere varamayız. Sanal ortamı kullanarak, kişilik çıkarı için para kazanma hırsı olanlar gazeteci olamaz, olamayacakta…
Gazetecilik ilkelerini hiçe sayanları aramızda barındırmayalım ve gerekirse bu kişileri uyaralım uyarılarımıza uymaz ise yasal haklarımızı kullanarak deşifre edelim. Gazeteci kalemini kişilik çıkarı için kullanmamalı. Son zamanlarda haber sitesi adı altında bizlerin emeğini çalarak haberleri, yazılarımızı izin almadan yasa dışı illegal olarak alıp kendi emeği gibi bilgisayar başında gazetecilik yapan şantaj, tehdit, hakaret içerikli kişilere dur diyelim.
Tokat'ta 3 tane cemiyet 2 tane'de temsilciklerimiz var. Bizler birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız. Birlik ve beraberlikle basının sesi daha gür çıkar.” dedi.
Öncelikle şu tespiti dile getirmek istiyorum. Sıradan bir kişi sorsa kim bunlar diye. Sayın dernek başkanı bu açıklamada hedefe koyduğu kişi yada kişileri veya kuruluşları bir bir açıklamak zorundadır. Nitekim bulunan veya bulunmayan herkes zan altında bırakılmıştır. Biraz daha ince düşündüğümüzde bu ifadeler hepimizin huzurunda, Tokat basınına yönelik yapılmıştır.
Tokat basını kim?
Yukarıdaki ifadeler, katılanlara mı söylenmiştir, yoksa katılmayanlara mı?
İkisi de değilse, gökten zembille inecek yeni bir gruba mı söylenmiştir?
Ha keza bu işi yapan insan sayısı bellidir ve bu camia birbirini gayet güzel tanır.
O zaman kimdir bunlar, bilinmesi kamuoyu adına da bir sorumluluktur. Fatma Gülün suçu ne diye tartışmamıza gerek yok, tespit yapılmış o zaman suçlular da ortaya konmalıdır.
Dikkate alınması gereken ikinci bir hususta, ifadelerde yer alan birlik ve beraberlik vurgusudur. Sayın başkanının bunu da açıklaması gerekmektedir. Birlik ifadesi ne anlam taşımaktadır, başkan olamadığım yerden ayrılıp yeni bir yapı mı kurmaktır?
Samimiyetimle ifade etmek istedim ki Tokat Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı olarak temsil ettiğim süre içerisinde ki tüm arkadaşlarım adına da bu açıklamanın hiçbir noktasına katılmıyor ve samimi de bulmuyorum. Alakasız birilerinin kaleminden yola çıkılarak hazırlanmış maksat ve gittiği yol belli olmayan, ucu açık sapkın bir sisliler manzumesini reddediyorum. Bu hiçbir başın kamuoyu önünde ekibine, üyesine, ordusuna, birliğine, işçisine yönelik sarf edeceği şekil değildir, yanlış, mesnetsiz ve uslupsuzdur.
O gün yemekte gazoz içmiştim. Biran şüphelendim, acaba “Gazozuma biri ilaç mı attı” diye. Lakin görünen o ki ya gazozlar ilaçlıydı ya da yemek ağır geldi…
Davet, yemek, hoşbeş sohbet evet… Açıklamaya hayır….
Başkan kastın kimse açıkla…