Kalp ve Damar Hastalıklarının Artışına Dikkat: Uzmanlardan Önemli Uyarılar

Günümüzde kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artıyor. İşlenmiş gıdalar, aşırı tuz tüketimi, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, yoğun stres, hareketsizlik ve sigara kullanımı gibi birçok etken, bu hastalıkların yaygınlaşmasına neden oluyor. Ayrıca, kalp kapaklarındaki yıpranma da tehlikeyi artırıyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Taşar, “Yaş ilerledikçe kalp kapağı problemleri de artmaktadır. İnsan kalbinin işlevlerini yeterli bir şekilde yerine getirebilmesi için tüm kapakların sağlıklı olması gerekir. Ancak sigara, obezite, kontrolsüz diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi etkenler kalp kapaklarına ciddi zarar vermekte ve sorun çoklu organ yetmezliğine kadar gidebilmektedir,” diyor.

Migren hastalığı en çok 50 yaş altında görülüyor Migren hastalığı en çok 50 yaş altında görülüyor

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Taşar, kalp kapaklarını bozan sinsi tehlikeleri ve tedavide gelinen noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Nefes darlığı, yorgunluk ve çarpıntı modern çağın koşuşturmacasında genç-yaşlı pek çok kişiyi etkiliyor ancak çoğu zaman 'dinlenirsem geçer' ya da 'hemen doktora gitmeye gerek yok' düşüncesiyle doktora başvuru erteleniyor. Bu durum, ciddi ritim bozuklukları, kalp yetersizliği hatta akciğer ödemi gibi hayati önem taşıyan sorunlara yol açabiliyor.

Doç. Dr. Taşar, kalp ve damar hastalıklarının dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını vurgularken, kalbimize gerekli özeni göstermediğimizi belirtti. “İletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte artan farkındalık ve tıbbi teknolojinin ilerlemesi, erken teşhisin getirdiği faydalar bu konunun avantajlı yönleridir. Ancak işlenmiş gıdalarla beslenme, düzensiz yaşam, yoğun stres ve sporun hayatımıza yeterince adapte edilemeyişi kalp ve damar sağlığımızı olumsuz etkilemektedir. Maalesef, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün kalp ve damar hastalıkları giderek artmaktadır,” dedi.

Kalp sağlığını korumak için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi temel yaşam tarzı değişikliklerine dikkat edilmesi gerekiyor. Erken teşhis ve tedavi ise hayat kurtarıcı olabilir.

Çoklu organ yetersizliğine yol açabiliyor!

Kalp kapaklarının da genetik etkenler, sağlıksız yaşam alışkanlıkları ve ilerleyen yaş gibi faktörlerle bozulduğunu ve hayati riske yol açabildiğini belirten Doç. Dr. Onur Taşar şöyle konuşuyor: “Sağlıklı bir insanın kalbinde dört tane kapak sistemi vardır. Yaş ilerledikçe kapak problemleri de artmaktadır. Kalp kapaklarından mitral kapak problemleri doğası gereği genellikle erken aşamalardan itibaren belirti verdiğinden teşhisi hastalık kritik düzeye gelmeden olmaktadır. Ancak bazen ani gelişen ileri düzey kapak yetersizlikleri acil servise başvurmayı gerektirecek ölçüde nefes darlığı hatta şok tablosuna yol açabilmektedir. Erken teşhis edilse de zamanında müdahale edilmeyen hastalarda en nihayetinde kalp, akciğer ve hatta çoklu organ yetersizliği belirtileri ortaya çıkmaktadır.” Mitral kapak hastalıklarının tedavisinin açık kalp ameliyatının yanı sıra, son yıllarda hızla gelişen teknoloji sayesinde   girişimsel kardiyologlar tarafından anjiyografik olarak yani kapalı yöntemle yapılabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Taşar, hangi hastaya hangi tedavi yönteminin uygun olacağına Kardiyoloji -Kalp Damar cerrahisi ortak konseyde karar verildiğini ve başarılı sonuçlar alındığını vurguluyor.

Kalp kapaklarının sinsi düşmanları!

 

Kapak hastalıklarından bir kısmı genetik olurken, kişinin yanlış yaşam alışkanlıkları ve çevresel faktörler de kapaklara dolaylı şekilde ciddi zarar verebiliyor. Koroner arter hastalığı ile sonuçlanan damar sertliğinin özellikle mitral kapak sisteminin fonksiyonunu bozarak yetersizliğe yol açabildiğini belirten Doç. Dr. Onur Taşar, “Dolayısıyla koroner arter hastalığına yol açan sigara, obezite, kontrolsuz diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi etmenler kalp kapağına ciddi zarar verebilmektedir” diyor. Doç. Dr. Taşar, kalp kapak hastalıkları tanısı olan bireylerin düzenli kontrollerini yaptırmalarının ve tedavi yöntemini belirlerken mutlaka kapak hastalıkları konusunda deneyimli merkezlere başvurmalarının önemli olduğunu söylüyor.

Muhabir: Burhan Arar