Çocuklarda dil ve konuşma gelişiminde yaşanan sorunlar, bazen basit bir anatomik farklılıktan kaynaklanabilir. Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir, dil bağı (lingual frenulum) adlı bu küçük fakat etkili faktörün, çocukların konuşma yetenekleri üzerindeki etkilerini ve erken müdahalenin önemini vurguluyor. Bu makalede, dil bağının konuşma gelişimindeki rolü ve bu duruma yönelik bilinçlenmenin neden kritik olduğuna dair bilgileri bulacaksınız.

Alt Başlıklar:

  1. Dil Bağı (Lingual Frenulum) Nedir?

    • Dil bağı, dilin alt kısmını ağız tabanına bağlayan ince bir dokudur. Bu yapının kısa veya sıkı olması, dilin hareketini kısıtlayarak çeşitli fonksiyonel problemlere yol açabilir.
  2. Dil Bağı ve Konuşma Gelişimi Üzerindeki Etkileri

    • Dil bağı, özellikle dilin ucuyla yapılan ‘l, r, t, d, n, s, ş, z, j’ gibi seslerin doğru şekilde çıkarılmasını zorlaştırabilir. Bu durum, çocukların telaffuzlarında sorunlara yol açabilir ve dil gelişimlerini olumsuz etkileyebilir.
  3. Erken Müdahalenin Önemi

    • Çocuk Diş Hekimi Dt. Nurgül Demir, dil bağının erken dönemde fark edilip müdahale edilmesinin, çocukların hem beslenme hem de konuşma yetenekleri üzerinde olumlu etkiler yaratacağını belirtiyor. Bebeklik döneminde dil bağının düzeltilmesi, emme ve yutkunma problemlerini çözebilirken, çocukluk döneminde yapılan müdahale, konuşma gelişimini destekleyebilir.
  4. Dil Bağı Belirtileri: Nelere Dikkat Edilmeli?

    • Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken bazı belirtiler arasında, bebeklerde emme güçlüğü, çocuklarda belirli sesleri çıkarmakta zorluk yaşama ve konuşmada gecikme yer alır. Bu belirtiler, dil bağına işaret edebilir ve uzman bir diş hekimine başvurulması gerektiğini gösterebilir.
  5. Dil Bağı Tedavisi ve Sonuçları

    • Dil bağı, basit bir cerrahi müdahale ile düzeltilebilir. Bu işlem, genellikle kısa sürede yapılır ve çocuğun hem günlük yaşam kalitesini hem de konuşma yeteneklerini büyük ölçüde iyileştirir.
    • Kısa dil bağı ve dil hareketlerini kısıtlayan yapısı, aynı zamanda çocuğun yutkunması sırasında dilin üst damağı desteklemesini engelleyerek, dişlerde dizilim ve çenelerde gelişim bozukluklarına, hatta çiğneme fonksiyonlarını etkileyebilecek kapanış bozukluklarına sebep olabilir.” dedi. Demir, özellikle, konuşmaya henüz başlamamış çocuklarda ebeveynler tarafından fark edilmesi zor olabilecek dil bağı patolojilerinin, rutin çocuk diş hekimi muayenesi sırasında kolaylıkla tespit edilebileceğini söyledi.

      Ebeveynler bunlara dikkat!

      Soğuk Duşa Hazır olun, Bizi hasta eden şey mikroplardır, soğuk değil!... Soğuk Duşa Hazır olun, Bizi hasta eden şey mikroplardır, soğuk değil!...

      “Bazı çocuklarda dil bağının kısa olduğu, ebeveynler tarafından da gözlemlenebilir.” açıklamasında bulunan Dt. Nurgül Demir “Çocuğun yutkunma sırasında dilini rahat hareket ettiremeyerek zorlanması, bazı seslerin çıkarılmasında farklılıklar, rutin bir kulak burun boğaz muayenesi sırasında dil çıkarma hareketinin yapılamaması gibi bulgular günlük hayatta dikkat çekebilir. İleri boyutlardaki dil bağı patolojilerinde, dilin dudaklara dahi değdirilememesi, dil bağının tedavi edilmesi gerektiğini gösteren önemli işaretlerdir. Dilini dışarı uzatması istendiğinde, dilin bulunduğu konumda bombeleşmesi ve dil ucunun ‘V’ şeklini alması, daha spesifik bir bulgu olarak karşımıza çıkar.” açıklamasında bulundu.

       

      Erken Teşhis ve Tedavi Büyük Önem Taşıyor

      Dil bağı tedavi zamanlamasının, hastanın dil hareketlerinin kısıtlılık derecesine ve fonksiyonel hareketlerin etkilenme düzeyine göre belirlendiğine de dikkat çeken Nurgül Demir “Dil bağı tedavisi, dil hareketlerini kısıtlayan bağ dokunun cerrahi olarak uzaklaştırılması ile gerçekleştirilir. Bu cerrahi işlemin, uzman bir diş hekimi tarafından lazer kullanılarak yapılması, işlem başarısını artırırken, komplikasyon riskini azaltır. Lazerin uygulandığı bölgede kanama kontrolünü sağlaması, hastanın koltukta geçireceği zamanı klasik cerrahi prosedürlerine göre çok daha kısa tutması, kullanılan malzeme sayısının azlığı, dikiş atılmasına gerek kalmaksızın işlemin tamamlanması ve bölgedeki bakteri üremesini önlemesi, lazerin çocuklarda kullanımında öne çıkan temel avantajlardır. Dil bağı ile büyüyen çocuklarda, akıcı ve hızlı konuşma zorlukları, bazı seslerin düzgün çıkarılmasındaki problemler gibi sorunların çözülebilmesi için cerrahi işlem sonrası konuşma terapisi veya psikolojik destek alınması gerekebilir. Dil bağı tedavisi, çocukluğun ilerleyen dönemlerine bırakıldıysa ve çenelerde gelişim, dişlerde dizilim bozuklukları konuşma problemlerine eşlik ediyorsa, mutlaka bir ortodonti uzmanından görüş alınarak ideal tedavi planlanmalıdır.” diyerek sözlerini noktaladı. 

Muhabir: Murat Onur/Bülten