DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Doğu Anadolu Fayı'nda yaşanan son gelişmeleri değerlendirerek 8 Kasım 2024’te Elazığ’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremin ardından kritik uyarılarda bulundu. Sözbilir, fay hatlarında enerji transferi nedeniyle yeni depremlerin tetiklenebileceğini belirterek, özellikle Bingöl, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Hatay ve Adana illerinde acil önlemler alınması gerektiğini ifade etti.

Doğu Anadolu Fayı ve Enerji Transferi

Tokat’ta 1.3 Milyar TL’lik Yatırımla 16 Rüzgar Türbini Kuruluyor! Tokat’ta 1.3 Milyar TL’lik Yatırımla 16 Rüzgar Türbini Kuruluyor!

Elazığ’daki depremi değerlendiren Prof. Dr. Sözbilir, 8 Kasım’daki 5 büyüklüğündeki bu sarsıntının, 2020 yılında Pütürge segmenti üzerinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki Elazığ depreminin tetiklediği bir deprem olarak düşünülebileceğini söyledi. 24 Ocak 2020’de yaşanan büyük Elazığ depremi, Pütürge segmentinin kırılmasıyla oluşmuş ve bu kırılma 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş depremlerini tetikleyen enerji transferine yol açmıştı. Bu süreçte Pütürge fayının güneybatısındaki Erkenek, Pazarcık, Narlı ve Amanos segmentleri, Hatay Havalimanı’na kadar uzanarak 7.8 büyüklüğünde bir deprem meydana getirmişti.

Sözbilir, Doğu Anadolu Fayı üzerindeki bu kırılmaların zincirleme olarak yeni segmentlerde enerji biriktirdiğini ve yeni depremleri tetikleyebileceğini vurguladı. Bu fay hattı üzerindeki bölümler, belirli aralıklarla hareket ederek yeni depremler üretebiliyor.

Adıyaman Fayının İzlenmesi Gerekiyor

Sözbilir, Pütürge segmentinin kuzey ucundaki Palu segmentinin depremsellik açısından önem arz ettiğini belirterek, bu fay hattının özellikle 995, 1789 ve 1874 yıllarında 7 büyüklüğüne varan depremler ürettiğini hatırlattı. Ancak son yüzyılda bu bölgede daha çok 5 civarında orta büyüklükte depremler gözlemlenmiş durumda. 200 yılı aşkın süredir büyük deprem üretmeyen Palu segmenti, "sismik boşluk" olarak değerlendiriliyor ve burada potansiyel bir büyük deprem riskinin olduğu düşünülüyor.

Palu segmentinin güneybatısında yer alan Adıyaman fayının da sismolojik ve jeodezik açıdan sürekli izlenmesinin önemine değinen Prof. Dr. Sözbilir, Adıyaman fayının diri bir fay olarak 7 büyüklüğüne varan depremler üretme potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. Bu nedenle Adıyaman fayının düzenli olarak izlenmesi, deprem riski açısından hayati önem taşıyor.

Fay Segmentlerinde Stres Birikimi Devam Ediyor

6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük depremin ardından Malatya, Savrun, Saimbeyli ve Narlı fay segmentlerinde de stres birikiminin sürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, bu fay segmentlerinde de depreme neden olabilecek enerjinin biriktiğini belirtti. Aynı şekilde, 6 Şubat 2023 depreminin etkisiyle bir bölümü kırılan Narlı fayı ile güneyinde bulunan Sakçagöz, Yesemek ve Hacıpaşa faylarının da stres biriktirmeye devam ettiğini söyledi.

Sözbilir, henüz kırılmamış olan bu sismik kaynaklar nedeniyle Doğu Anadolu Fayı üzerinde yer alan Bingöl, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Hatay ve Adana illerinde deprem hazırlıklarının acilen yapılması gerektiğini vurguladı. Bu hazırlıklar, olası depremlerde can kaybını ve maddi zararları en aza indirgemek açısından büyük önem taşıyor.

Deprem Riskine Karşı Alınması Gereken Önlemler

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, deprem riskinin yüksek olduğu bu illerde halkın bilinçlendirilmesi, yapı denetimi ve sismik izleme çalışmalarının hızlandırılması gerektiğine dikkat çekti. Özellikle bina güvenliği konusunda düzenli denetimlerin yapılmasının, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılmasının ve afet farkındalık eğitimlerinin yaygınlaştırılmasının önemine işaret etti.

Muhabir: Mihriban Koçaker