Ankara Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü çalışmada, Bursa'da daha önce bilinmeyen bir aktif fay hattı keşfedildi. Kayapa'dan Yenişehir'e uzanan ve toplamda 95 kilometre uzunluğundaki bu fay hattı, potansiyel olarak 7.3 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek güçte.

Yeni Fay Hattının Geçiş Güzerhahı

Bu yeni keşfedilen fay, Kayapa-Yenişehir Fayı (KYF) olarak adlandırılıyor ve iki ana bölümden oluşuyor. Batı kesiminde, Kayapa bölgesinden başlayıp Bursa Ovası'na kadar 40 kilometre uzanırken; doğu kesiminde Yenişehir'e kadar devam eden kolu 55 kilometrelik bir uzunluğa sahip. Timsah Arena ile Şehir Hastanesi arasından geçen fay, Bursa şehir merkezini de etkileyebilecek bir konumda yer alıyor.

Tarihsel Depremler ve Yeni Fay Hattının Potansiyeli

Bursa'da gerçekleşen son üç büyük deprem, 19 Nisan 1850, 28 Şubat 1855 ve 11 Nisan 1855 tarihlerinde yaşanmıştı. Bu çalışma, 1855 yılındaki depremlerin kaynağının KYF'nin batı bölümünde olduğunu gösteriyor. Ayrıca, KYF'nin Yenişehir bölümünde, 1400 yılından bu yana büyük bir kırılma yaşanmamış olması, bu bölümün 6.9-7.3 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek potansiyelde olduğunu ortaya koyuyor.

Deprem Riski ve Önlemler

KYF üzerinde yapılan detaylı analizler, fayın yıllık kayma hızının maksimum 8.8 milimetre, minimum ise 3.0 milimetre olduğunu gösteriyor. Bu veriler, KYF'nin batı bölümünün günümüzde 6.5-6.8, doğu bölümünün ise 6.9-7.3 büyüklüğünde deprem üretebilecek kapasitede olduğunu belirtiyor. Bu bulgular, Bursa ve çevresindeki yerleşim alanları için deprem risk yönetimi ve önlemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Bu çalışma, Bursa ve çevresinde yaşayanlar için önemli bir uyarı niteliği taşımakta ve yerel yönetimler ile sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirmekte. Bölgedeki yapı stokunun gözden geçirilmesi, afet hazırlık çalışmalarının hızlandırılması ve halkın bilinçlendirilmesi, bu yeni keşfin ışığında atılması gereken adımlar arasında yer alıyor. Böylece, olası bir depremin etkilerinin minimize edilmesi hedefleniyor. Bu yeni keşif, aynı zamanda deprem biliminde önemli bir ilerleme olarak kaydedilirken, bölgenin sismik haritasının daha da detaylandırılmasına olanak sağlıyor.

Editör: Haber Merkezi