Aşkta yellozlar kazanır diye bir yazı düştü önüme.

Tartışılır benim gündemimde değil şu an.

Eyvallah ayrıca meydanlarda ki yellozlar geldi aklıma.

Yelloz kelimesi genellikle bayan ifade etse de, seçim meydanlarında çokça erkek yellozları görüyorum.

Her konuda konuşurlar, her şeyi onlar bilirler laf götürür laf getirirler.

Siyasetçinin aklını yalan, dolan, dedikodu ile doldurup, doğru analiz etmesini engellerler.

Sen bunu mu dedin dendiğinde öyle bir kıvırırlar ki şaşıp kalırsınız.

İstatistik yok, stratejik analiz yok, veri yok, anket yok. Bunlar kim derseniz iki taraf arasında gidip gelerek seçim kazandırıp kaybettirecegini sanan kulak entelektüelleri.
Zannedersin ki anket, danışmanlık firmaları var atarlarda atarlar.

Önlerine iki anket ve istatistiki bilgileri koyarsın seni düşman sayarlar ortadan sıvışırlar.

İnanan bulurlar iki taraflı gelmeye gitmeye devam ederler.

Ve Amigolar!
Facebookta resim paylaştıkları, adayın paylaşımın altına yorum yaptıkları için seçim kazandırdıklarını düşünen ve inandıran ne oldukları belli olmayan tiplerdir.

Adayın her programına katılıp resim video çekileceği zaman bir adım öne çıkıp tek işi iki ay boyunca adayın etrafında gözüken şekilci tiplerdir.

Hiçbir işe yaradıkları görülmemiş, ellerinde tutacakları bir iş meslekleri de yoktur. İki aylık seçim çalışması sonrası beş yıl boyunca ekmek yiyeceği kesindir. Bu amigoluk işe yarar. En kötü şartlarda devletin bir kadrosu garanti olur.

Bu Yellozlar ve Amigolar bilinir. Her seçimde biri gider biri gelir. Adaylar bunlara müsaade eder.

Ama bunları adayın etrafında gören samimi seçmenler, bunlardan dolayı adaya oy vermekten vazgeçer.

Amigolarda, Yellozlarda seçim kaybettirir.

Kendileri kazanır ama asla adaya kazandırmazlar.

Ve bunlar bitmez.

Kendilerini bukalemun misali gizlediklerini sanarlar ama herkes onları tanır.

Aday başkan, vekil olduktan sonra da onların adamı olarak sefa sürerler.

Kimse laf etmez.

Her seçimde isimleri değişir.

Saygılarımla