Bugün Öğretmenlik Mesleği Kanunu'na (ÖMK) karşı Tokat Milli Eğitim Müdürlüğü bahçesinde ortak bir basın açıklaması yapan Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim-Sen ve Anadolu Eğitim-Sen sendikaları, ortak açıklamada; geçtiğimiz yasama dönemi sonunda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan kanunun ilk 22 maddesi bütün eleştiri ve itirazlara rağmen kabul edildiğini ifade etti.
MEB'e ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas alınması yönünde çağrı yapıldı.
Sendikalar Kanuna dair temel itirazlarını şu şekilde sıraladı;
Meslek Kanunu Tanımı Yanıltıcıdır: Bu kanun teklifi, öğretmenlik mesleğini tanımlamıyor; bir meslek kanunu niteliği taşımıyor. Öğretmenliğin temel özellikleri, görev ve sorumluluklar, mesleki haklar, sosyal haklar, örgütlenme özgürlükleri gibi konular hiçbir şekilde kapsamda yer almıyor.
Anayasa Mahkemesi Kararları Göz Ardı Edilmiştir: Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümler yeniden düzenlenmeden teklifte yer alıyor. Özellikle aday öğretmenlik süreci, bu sefer hazırlık eğitimi adı altında güvencesiz bir hale getirilmiştir.
Unvan Ayrımı Kabul Edilemez: Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanları, görevde herhangi bir yetki farklılaştırması olmadan korunmuştur. Meslek kıdemi esas alınarak yapılan ücret düzenlemesi, tüm öğretmenlere unvan şartı aranmaksızın verilmelidir.
Eğitim Fakülteleri Suçlanıyor: Kanun teklifine göre Millî Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösterilmektedir. Bu gerçek dışı bir iddiadır ve öğretmen yetiştiren kurumların itibarını zedelemektedir.
Öğretmenlik Mesleğini Güçlendirmiyor, Aksine Zayıflatıyor: Kanun teklifi, öğretmenleri otoriteye uygun şekilde seçmeyi amaçlamaktadır. Bu anlayış, öğretmenleri güçlendirmeyi değil, tam tersine zayıflatmayı hedeflemektedir.
Mesleki Güvence Yok, Güvencesiz İstihdam Var: Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam biçimleri bu kanun teklifiyle daha da yaygınlaştırılmakta, hazırlık eğitimi adı altında yeni bir güvencesizlik basamağı eklenmektedir.
Öğretmen Yetiştirme Sistemi Sapmıştır: Kanun teklifi, öğretmen yetiştirme sürecinde ciddi bir sapma içeriyor. Öğretmenlik lisans eğitimi üzerine kısa süreli bir eğitimle mesleği kazanma öngörülüyor, bu da öğretmenliğin niteliğini düşürecektir.
Öğretmenlerin Hakları Görmezden Gelinmiştir: Bu kanun teklifinde öğretmenin hakları yoktur. Görev ve sorumluluklar detaylandırılırken, öğretmenin sosyal hakları, kürsü dokunulmazlığı, dinlenme ve tatil hakları gibi konular yok sayılmıştır.
Milli Eğitim Akademisi’ni Kabul Etmiyoruz: Öğretmenlik, öğretmen yetiştiren kurumlarda edinilen beceri ve bilgiye dayalı bir uzmanlık mesleğidir. Öğretmenlik mesleğini, sadece MEB’in belirleyeceği hazırlık eğitimine dayandıran bu anlayışı reddediyoruz. Bu gerekçelerle bizler eğitim alanında örgütlü sendikalar olarak, yeniden TBMM gündemine getirilecek olan kanun teklifine itiraz ediyoruz.
Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz! Kıdem yılına göre tüm öğretmenlere ödemeler yapılmalı, bu ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Milli Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz! Öğretmenlik diploması esastır, başka bir yapıya ihtiyaç yoktur.
ÇEDES gibi protokollerle öğretmenlik mesleği dışında bizlere dayatılan görevleri kabul etmiyoruz! Öğretmenler kanunda belirtilen asli görevlerini yapmalı, kanunlarda açıkça yazdığı gibi okullarda öğretmenler dışında hiç kimse eğitim öğretim hizmeti vermemelidir.
Disiplin hükümleriyle baskılanmak istemiyoruz! Haklarımızı kısıtlayan ve bizleri keyfi ceza uygulamalarıyla baş başa bırakacak olan her türlü düzenlemeye karşıyız.
Özel sektör öğretmenlerinin ücretleri güvence altına alınmalıdır! Taban maaş yasasıyla, kamu-özel farkı ortadan kaldırılmalıdır.
Güvencesiz istihdamı reddediyoruz! Ücretli, sözleşmeli değil, kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
Meslek Kanunu’nda haklarımız ve taleplerimiz olmalıdır! Bu teklif, sadece görev ve sorumluluklardan bahsederken, öğretmenin haklarını ve taleplerini görmezden geliyor.