Zile, Tokat'ın tarih ve kültür dolu ilçelerinden biri. Bu tarihi zenginliği pekiştiren noktalardan biri de Roma döneminden kalan ve 1843 yılında onarım gördüğüne dair kitabesi bulunan Çay Pınarı. Tarihi Çay Pınarı, sadece iki ay boyunca su bulundurmasıyla yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor. Zile Belediyesi Müze Müdürü Kurtuluş Uygun, “Bu tarihi yapı, yıllardır yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Konumu itibarıyla Zile Kalesinin eteğinde yer alıyor ve Roma dönemi yapılarından biri olma ihtimali var” diyor.
Çay Pınarı'nın Tarihi ve Özellikleri
Çay Pınarı'nın yapım tarihi tam olarak bilinmiyor, ancak yapılan araştırmalar onu Roma döneminde inşa edilen Zile Kalesi ile ilişkilendiriyor. Yapı planı dikdörtgen ve ağır kesme taş bloklarla inşa edilmiş. Osmanlı döneminde, 1843 yılında bir onarım geçirdiğine dair kitabe de yapının üzerine kazınmış durumda.
Zile Kalesinin eteğinde yer alan Çay Pınarı, tarihiyle ve sadece iki ay süren su akışıyla dikkat çekiyor. Kurtuluş Uygun'un belirttiği gibi, burada çeşitli rivayetler bu yapıyı Büyük İskender ile ilişkilendiriyor. Ayrıca, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde su temin noktası ve kadınların halı, kilim, ve yün yıkadığı bir mekan olarak da kullanılmış.
Zile'nin Eşsiz Kültürü ve Su Şebekesi
Zile'de sokak isimleri genellikle suyun akışına göre adlandırılmıştır: Patırdak, Böngüldek, Çukur Pınar, Çay Pınarı, Üçler Pınarı, Kepir Pınarı gibi. Şehrin altından geçen eski su şebekesi, Karız, Orta Asya Urumçi ve Turfan bölgesindeki benzer sistemlerle ilişkilendiriliyor.
Zile Kehrüzleri olarak adlandırılan bu sistem, Cumhuriyetle birlikte borulu su şebekesinin yapılmasıyla işlevselliğini kaybetti. Ancak Zile, Anadolu'nun en eski su şebekelerinden birine sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Bu yapılar, evlerin altından birinden diğerine geçen su şebeke sistemini içeriyor. Çeşme haricinde büyük ölçüde işlerliğini kaybetmiş olan bu sistem, Zile'nin tarihi ve kültürel zenginliğinin bir göstergesi.