Oxford Üniversitesi'nin desteklediği 'Our World in Data' platformunun yeni araştırması, dünya genelinde yaşlı ve genç nüfus dağılımlarını mercek altına aldı. Araştırma sonuçlarına göre, 57.7 yaş ortalaması ile Vatikan, dünyanın en yaşlı nüfusuna ev sahipliği yapıyor. Katolik Kilisesi'nin merkezi olan bu bağımsız devletteki nüfusun büyük bir kısmı, rahip ve rahibelerden oluşuyor, bu da yaş ortalamasını önemli ölçüde yukarı çekiyor.

Avrupa'nın genelinde yaş ortalaması yükselirken, Türkiye 39.6 yaş ortalaması ile listenin 53. basamağında yer alıyor. Listede Portekiz, Almanya ve Yunanistan gibi ülkeler ilk 20 içerisinde bulunurken, ABD 37.7 yaş ortalaması ile 73. sıradaki konumunu koruyor.

Öte yandan, genç nüfusun lideri 14.5 yaş ortalamasıyla Nijer olurken, bu ülkeyi Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad takip ediyor. Araştırmaya göre, genç yaş ortalaması olan ülkelerin yüksek nüfus artış oranlarına sahip olduğu ve bu durumun Afrika kıtasında nüfusun hızla büyümesine işaret ettiği belirtiliyor. Bu trendin, 2050 yılına kadar devam edeceği ve küresel nüfus artışının yarısından fazlasının Afrika'da gerçekleşmesi bekleniyor.

Nijer gibi genç nüfusa sahip ülkelerde kadınların daha erken yaşta evlendiği ve bu durumun doğurganlık oranlarını artırdığı gözlemleniyor. Ayrıca Nijer, kadın başına ortalama 7.2 çocuk ile dünyanın en yüksek doğum oranına sahip ülkesi konumunda.

Dünya genelinde yaş ortalamasının yüksek olduğu ülkelerde ise, geç evlilikler, ekonomik baskılar ve iş hayatının yoğunluğu gibi nedenlerle doğum oranları düşüyor. Bu durumun en belirgin örneklerinden biri olan Japonya, 48.4 yaş ortalamasıyla dünyanın en yaşlı dördüncü ülkesi olarak kayıtlara geçti. 2022 yılında Japonya'nın nüfusu 800 bin kişi azaldı, bu durumun nüfusun yaşlanmasına katkıda bulunduğu vurgulandı.

Editör: Haber Merkezi