Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 40. kuruluş yılını gurur ve coşkuyla kutlarken, şehit ve gazilerimizi minnetle anıyoruz.
Bu özel gün, Kıbrıs adasının tarihi zorluklarına meydan okuyan, varlığını sürdüren ve halkının özgürlüğünü koruyan bir milletin öyküsüdür. Ancak, bu zaferin arka planında yaşanan acı bir gerçek var ki; o da Rumların, Kıbrıs Türklerini katletmeye yönelik vahşi saldırıları.
1960 yılında Kıbrıs adasında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, etnik gerginliklere dayalı olarak çözülmesiyle, Kıbrıs Türkleri ada genelinde ayrımcılık ve saldırılara maruz kaldı. 1963 ve 1967 yıllarında gerçekleşen Rum isyanları ve katliamları, Kıbrıs Türklerinin güvenliğini ciddi şekilde tehdit etti. Bu süreçte, Türk köyleri basıldı, Türk vatandaşları öldürüldü ve sürgün edildi.
1974 yılına gelindiğinde, Türkiye'nin barış harekatı ile bu zulüm durduruldu. 20 Temmuz 1974 tarihinde Başbakan Bülent Ecevit'in, "Ayşe Tatile Çıksın" emir kodu ile başlayan harekat, Kıbrıs Türk halkını kurtarıp güvenli bir yaşam sunmayı hedefledi. Bu mücadelede Kıbrıs Türk halkının direnişi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kararlılığı, adanın kuzeyinde bağımsız bir Türk devletinin temellerini attı.
Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, demokratik yapısı, ekonomik kalkınması ve kültürel zenginliği ile bölgede saygın bir konuma sahip. Ancak, bu zaferin bir parçası olarak, geçmişte yaşanan acılara da saygı göstermeli ve adaletin yerini bulması için çaba göstermeliyiz. Çünkü hala, Türkler üzerinden yapılan kötü amaçlı hesapların içerisinde Kıbrıs'taki Türk varlığının yok edilmesi bulunuyor.
Kıbrıs'ta barış ve istikrarın sağlanması için Türkiye'nin gösterdiği çabalar, sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için değil, aynı zamanda bölgede genel bir istikrarın sağlanması açısından da kritik öneme sahiptir. Türkiye'nin 1974'teki barış harekatı, adil bir çözümün mümkün olduğunu göstermiş ve Kıbrıs Türk halkına özgür bir gelecek sunmuştur.
Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 40. kuruluş yılını kutlarken, geçmişte yaşanan acıları hatırlamalı, adaletin peşinden gitmeli ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için çaba göstermeliyiz.
Adalet, barış ve özgürlük temelinde daha güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin geleceğine olan inancımızı yineliyor, Kıbrıs'ta yaşayan tüm soydaşlarımın bu anlamlı gününü kutluyorum.