Bir dizi program gerçekleştirmek üzere Tokat'a gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tokat Havalimanı'nda karşılamanın ardından Dedeman Otel'de STK'larla bir araya geldi. İmamoğlu burda ekonomiye dair, Tokat'a dair ve gündeme dair konuştu.
Ekrem5

Tokat'ta Herkesin Cebinde Gizli Servet Yatıyor Tokat'ta Herkesin Cebinde Gizli Servet Yatıyor

TOKAT DÜNYA ÇAPINDA DESTİNASYON OLMAYI HAK EDİYOR
Ülkenin ekonomik durumundan bahseden Ekrem İmamoğlu, "İstatistiklere baktığımızda Tokat şehrimizle ilgili nüfus hareketleri açısından ciddi değişiklikler görüyoruz. 2000'li yıllardan itibaren çok yoğun bir göç Tokat'ta yaşanmış. Tokat'ta son 15 yılda 600 bin kişinin göç ettiği gözlemlenmekte. Bu çok büyük rakam. Yani neredeyse nüfusuna bedel insan bu şehirden göç etmiş ama başka şehirlerde ya da ülkelerde yaşamını sürdürmeye dair bir yolculuğa çıkmış. Tabii bu aynı zamanda bir beyin göçü anlamına geliyor. Yani çoğunluğunun gençlerden olduğunu düşündüğümüzde hem buradaki iş gücünün tabiri caizse belini kırıyor ama aynı zamanda bir beyin göçünün buradan uzaklaşması da Tokat'taki nüfus anlamında verimliliği ne kadar dibe vurdurduğunu da bize yaşatıyor. Tabii hiç kimse mecbur olmadığı memleketinden ayrılmayı ister mi istemez? Gidenin de istediğini düşünmüyorum. Ve tabii eğer sapasağlam ayaklarının üstüne basarak kendine güven duyarak şehre gittiğinde bunun zemininin hazır olduğunu gördüğü takdirde Tokatlı hemşehrilerimizin dost bu şehirde yaşamlarını tekrar sürdürebileceğini ve buranın bir anlamıyla farklı sektörlerde ciddi adımlar atabileceğini de tespit edebiliyoruz. Tokat'ın sahip olduğu tarihi ve doğal zenginlikleri aynı zamanda o geçmişten gelen İpek Yolu'nun üzerinde bulunmasını vermiş olduğu genetik zenginlik, bu ticaret demektir, turizm demektir, insanları ağırlayabilmek demektir. Bütün bu duyguların burada var olabilmesi, insanın o gerçekten  insana saygı gösteren, buradaki demokratik çeşitliliğini de vermiş kabiliyetle bir ve bir arada olabilme ruhunu hisseden Tokat şehrinin gerçekten ciddi avantajları var. Ki bu gastronomisini de doğal güzellikleri üzerinden tarihi varlığı üzerinden turizmi de pozitif etkileyeceğini düşündüğümüz alanlar. Sadece  bu kültür turizmi, gastro turizmle birleştirirken şunu söylemek isterim. Bu tarz yenilikçi adımların ki bence gastro turizm alanı Tokat'ta ihmal edilen bir tarafı kendi o yolculuğundan gelen, buradaki o kültürel ve  yerleşim demokratik çeşitliliğinin de vermiş olduğu kabiliyetle gerçekten burada insanların çok farklı tatları, lezzetleri ki endemik tarımsal ürünlerden tutun endemik tarımın dışındaki o doğal üretim kabiliyetinin de varlığıyla muhteşem. Tokat'ın bütün dünyaya ve bütün insanlara sunabileceği bu yönüyle bir dünya çapında destinasyon olmayı da hak eden bir şehir. Şunu da ifade etmek isterim. Tabii iktisadi koşulların bugün zor olması, bazı yatırımların önünü kesiyor. Ama gereken destek verildiğinde ülkenin istikrarlı bir ekonomiye kavuştuğunda Tokat'ın tekrar ciddi anlamda geri dönüş yapacağı ve ilerleyen bir ivmeyle çok ciddi bugünkü Türkiye'de hak etmediği sıralamadan çok daha yukarı ki sıralara tırmanacağını görüyorum. 
Tabii bir yanıyla böyle fırsatları varken Tokat'ın korunması da lazım. Çünkü Tokat'ta bir kısım çevresel tehditleri de arkadaşlarımla birlikte gözlemliyoruz. Dört bir yanında ülkemizin olduğu gibi Tokat'ta da plansız ve kontrolsüz maden arama çalışmalarının Tokat'ın bir kısım zenginliklerine ciddi geri dönülmez, tahribatlar yaratacağını da buradan sizlerle paylaşmak isterim." dedi. 
Ekrem4"BİZ PARTİ DEVLETİ DEĞİLİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİYİZ"
Ekrem İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti: İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiğimiz günden itibaren Tokat'ın da  ilçeleri olsun, beldeleri olsun, ihtiyaç duyulan her konuda yanında olduğumuzu burada başta belediye başkanlarımız olmak üzere siyasi yol arkadaşlarımızda bilmektedir. Topluma dokunan, buradaki insanlarımızın talepleri ve ihtiyaçlarına dokunan her türlü her zaman açık olduk, olmaya devam edeceğiz. Araştır, malzemedir, projedir, eğitimdir, her hususta Türkiye'nin her iline koştuğumuz gibi Tokat'ta da olduk ve olmaya devam edeceğiz Ve bunu yaparken inanın hiçbir zaman ayrımcılık hissi taşımadık. Bizimle iletişim kuran, elinizi uzatıyoruz, elimiz havada kalmıyor. Yani ama biz gene uzatıyoruz. Bundan hiç vazgeçmedik. Ya da bir yere gidiyoruz makamları ziyaret ediyoruz. O makamdaki insanlar ya izinli ya raporlu oluyor. Şehirden dışarı gidiyorlar. Ya Allah aşkına. Ben bulunduğum kamu Kurumunun sahibi değilim. Siz bulundunuz kamu kurumunun sahibi değilsiniz. Hepimiz gelici geçiciyiz. Hepimizin siyasi partilere ya da üyesi olduğumuz kurumlar hizmet için aracımız. Hele hele devleti temsil eden, devletin yöneticisi olan hiç kimse bu tür ayrımı yapmaz, yapamaz. Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti'nin evlatlarıyız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü olması için yöneticilerin hiç kimseyi birbirinden ayıramaz, ayırmamalı. Tek şartı var hiç kimse açık söylüyorum kime oy vermiş hangi etnik köken bunlar bizim kabul edeceğimiz şeyler değil. Şuna hizmet edeceğim, buna etmem asla etmeyiz. Bunu yapan kim varsa mutlaka takipçisi oluruz. Bakın. Bunu yapan benim de, partimin de üyesi olamaz, benim de yol arkadaşım olamaz. Çok net. Bu çok net. Bunu kabul edelim. Bunu yaptığında itibar gören partiler olabilir. Bunu yaptığında ne bileyim işin başındaki liderleri hoşuna da gidiyor olabilir. Ama biz böyle bir ahlak taşıyor muyuz sevgili dostlar? Biz parti devleti değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Bu kadar net. O bakımdan memleketin her yerini memleketini, bu memleketin her vatandaşını, kardeşini hissettiğim duygudaşlıkta yürüyoruz. Siyasi beka arayışında olanlar bu ortaklaşmaya taş koymak için ellerinden geleni yaptıklarını görüyorum ve hicap duyuyorum. Birileri yani koltuklarını kaybetmesin diye yurttaşlarının neredeyse birbirine düşürmeyi bile göze alaraktır. Siyasi yolculuğunda yaranmak için attığı adım veren, hepimizi utandıran adımlar. Açıkçası ben bütün vatandaşlarımızın benim anlattığım bu duyguya itibar ettiğini ve saygı duyduğunu da biliyorum. Yani o yapılan işin güncel kazanımları verebildiğini biliyorum ama onun dışında hiçbir şey kazandırmaz." 
Ekrem3

BEYOĞLU BELEDİYESİ'YLE İLGİLİ TAHLİYE KARARINA İMAMOĞLU NE DEDİ?
Beyoğlu Belediyesi'nin, Cezayirli Gazi Hasan Paşa Kışlası'ndaki ortak kullanım alanlarının tahliyesi talebiyle ilgili konuşan Ekrem İmamoğlu, "Bugün sabah itibariyle Beyoğlu'nda Beyoğlu Belediyesi'nin devletin valisi, valiliği, kaymakamı, kaymakamlığı belediyeyi binadan çıkarıyor. Hangi binadan çıkarıyor? Ya seçimden birkaç önce iki üç ay önce bitirdikleri bir kışlayı devletin bir kurumunun bitirdiği bir kışlayı diyor ki 'o zaman orası AK Partili bir belediye diyor ki sen şu kapıya belediyenin tabelasını al buranın bin altı yüz metresini sen kullan.. Şimdi orada Cumhuriyet Halk Partili bir belediye var. On beş gündür, gece gündüz, bugün geleceğiz, yarın geleceğiz. Çıkın terk edin. Ya tabela iki aydır seçimden iki ay önce. Bakın bu bile bir iktidarın gitmesine sebeptir arkadaşlar.  Nedir yani? Ne? Amacınız ne? Ya gece burası Beyoğlu Belediyesi yazıyor. Türkiye Cumhuriyeti, Beyoğlu belediye öbür tarafa da yazıyor. Türkiye Cumhuriyeti Beyoğlu kaymakamlığı. Vali de utansın kaymakam da utansın. Bu talimatı verenler de utansın. Bu kadar net söylüyorum. Bu olmaz. Bu yapılmaz. Bu yapılmaz. Biz neyle uğraşıyoruz Onun bunun çocuğuna verilen çocuklarının vakıflarına verilen yapılardan çıkartalım da millete kazandıralım diye uğraşıyoruz. Bunlar da milletin kurumundan alalım da. Bizim dediğimiz olsun diye uğraşıyorlar. Aradaki fark bu. Bu bakımdan bu memleketin düzelmesi lazım. Bakın benzeri bir davranışı buradan söylüyorum. Siyasi ömrüm ne olur? Makamım ne olur bilmem. Benzeri bir davranışı benim partimin birisi yapsın. Onun karşısına gidip dikilmeyen Ekrem İmamoğlu namert. Gerçekten bu memleketin liyakate, adalete çok ihtiyacı var. Liyakate, adalete ve gayrete çok ihtiyacı var."
İmamoğlu konuşmasının sonunda: "Tokat gibi güzide şehirlerimizde yapacağımız her çalışmanın yerel kalkınmayı güçlendireceğini görüyorum. Türkiye'nin geneline daha adil ve daha eşit, daha yaşanabilir bir memleket geleceği var edebilmenin temellerini hazırlamak adına Türkiye'ye geliş büyüten çocuklarımıza, gençlerimize geleceğe umutla baktıkları bir zamanın tasarlanmasının altyapısını kurmak adına yaptığımız bu çalışmaların mutlak başarıya ulaşacağını ve milletçe ayağa kalkacağımıza inanıyorum." dedi. 

Muhabir: Mihriban Koçaker