Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, 3 Aralık 2024 gecesi ulusal televizyonda yaptığı açıklamayla ülkeyi şok eden bir karar duyurdu: Sıkıyönetim. Resmi gerekçe olarak ülkenin güvenliği ve Kuzey Kore tehdidi gösterildi. Ancak siyasi analistler ve muhalefet, bu kararın arkasında çok daha karmaşık nedenler olduğunu öne sürdü. Cumhurbaşkanı Yoon, konuşmasında "devlet karşıtı güçleri ezmek" için bu adımı attığını belirtti.

Bu açıklamanın ardından ülkede tansiyon hızla yükseldi. Güney Kore demokrasisinde on yıllardır görülmeyen bir adım atılmıştı. Halk, sosyal medya ve sokaklar aracılığıyla sert tepki göstermeye başladı.

Guney Kore (5)

Parlamento Önünde Alarm

Sıkıyönetim ilanıyla birlikte Güney Kore ordusu, başkent Seul'deki kritik hükümet binalarında konuşlandırıldı. Parlamento binasına askerler sevk edilirken, meclis binasının çatısına helikopterler indi. Polis ve askerler, parlamentonun çevresini kuşatarak güvenlik önlemlerini artırdı. Parlamento binasına giriş çıkışlar kontrollü hale getirildi ve basın mensuplarının büyük bir kısmı alandan uzaklaştırıldı.

Ordu, sıkıyönetim kapsamında yayınladığı bildiride, parlamentonun önündeki tüm toplanmaları ve siyasi faaliyetleri yasakladığını duyurdu. Ayrıca medya kuruluşlarının kontrol altına alınacağı bildirildi. Bu hamle, muhalefeti ve halkı daha da kızdırdı.

Guney Kore (4)

Halk Sokaklara Döküldü

Cumhurbaşkanının açıklamasının ardından halkın tepkisi gecikmedi. Yüzlerce kişi, Güney Kore Parlamentosu önünde toplanarak sıkıyönetim ilanını protesto etmeye başladı. Protestocular, Güney Kore bayraklarıyla ve "Sıkıyönetime Hayır!" yazılı pankartlarla meydanı doldurdu. Sosyal medya platformları üzerinden yapılan çağrılarla kalabalık kısa sürede binlerce kişiye ulaştı.

Eylemler sırasında polis ve protestocular arasında zaman zaman arbede yaşandı. Göstericiler arasında bazıları, askeri araçların geçişini engellemek için yolları kapattı. Kadın bir protestocunun yere yatıp askeri bir aracın ilerlemesini durdurmaya çalışması, dünya basınında geniş yer buldu. Tüm bu olaylara rağmen ciddi bir şiddet yaşanmadı; ancak gerilim doruk noktaya ulaştı.

Guney Kore (3)-1

Barikatlar ve Muhalefetin Direnişi

Muhalefet partileri, Cumhurbaşkanının kararını hızla "yasadışı ve anayasaya aykırı" ilan etti. Ana muhalefetteki Demokratik Parti'nin lideri Lee Jae-myung, milletvekillerine parlamento binasında toplanma çağrısı yaptı. Lee, aynı zamanda halka da parlamentonun önüne gelmeleri için seslendi. "Tanklar, zırhlı araçlar ve silahlı askerler ülkeyi yönetemez. Bu halkın iradesine bir saldırıdır!" diyerek tepkisini dile getirdi.

Muhalefet milletvekilleri, askerlerin parlamentoya girişini engellemek için barikatlar kurdu. Yoğun güvenlik önlemlerine rağmen milletvekilleri binaya girmeyi başardı. Gece yarısında toplanan vekiller, sıkıyönetim kararını geçersiz kılmak için acil oylama düzenledi.

Guney Kore (3)

Tarihi Oylama: Demokrasi Kazandı

4 Aralık sabahının ilk saatlerinde, 300 milletvekilinden 190’ı parlamentoda bir araya geldi. Milletvekilleri, sıkıyönetim kararını geçersiz ilan etmek için oy kullandı. Oylama sonucunda sıkıyönetim kararı büyük bir çoğunlukla iptal edildi. Güney Kore demokrasisinde, halk iradesinin zaferi olarak tarihe geçecek bir gelişme yaşanmıştı.

Parlamento Başkanı, oylama sonrası yaptığı açıklamada, "Demokrasiyi halkla birlikte koruduk" dedi. Cumhurbaşkanı Yoon, birkaç saat içinde sıkıyönetim kararını geri çektiğini açıkladı.

Guney Kore (2)

Peki, Bu Kararın Arkasında Ne Vardı?

Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol’un sıkıyönetim ilanının ardındaki nedenler, yalnızca ulusal güvenlik kaygılarıyla sınırlı değildi. Yoon, Mayıs 2022'de göreve seçilmiş, ancak Nisan 2024 genel seçimlerinde muhalefetin zafer kazanmasıyla gücünü büyük ölçüde kaybetmişti. Muhalefetin çoğunluğu ele geçirmesi, Cumhurbaşkanını yasama sürecinde etkisiz bırakmıştı.

Yoon’un adı, son aylarda yolsuzluk skandallarıyla da anılıyordu. Eşi First Lady’nin Dior marka bir çantayı hediye olarak kabul etmesi ve borsa manipülasyonu iddiaları, halkın güvenini sarsmıştı. Muhalefet, bu skandalların soruşturulması ve bazı hükümet yetkililerinin görevden alınması için baskı yapıyordu. Sıkıyönetim, bu siyasi baskılar karşısında alınmış bir "savunma" hamlesi olarak değerlendirildi.

Guney Kore (2)-1

Netanyahu'nun evine bir saldırı daha: 2 işaret fişeği atıldı Netanyahu'nun evine bir saldırı daha: 2 işaret fişeği atıldı

Tarihi Bir An mı?

Güney Kore'de sıkıyönetim, son olarak 1979 yılında, askeri diktatör Park Chung-hee'nin suikasta uğramasıyla ilan edilmişti. Ülke, 1987'de parlamenter demokrasiye geçtikten sonra böyle bir karar ilk kez alındı. Bu nedenle, Yoon’un adımı, demokrasiyi tehdit eden bir hamle olarak yorumlandı. Sıkıyönetim, medeni hakların ve hukukun üstünlüğünün askıya alındığı bir uygulama olarak biliniyor. Bu durum, Güney Kore için yalnızca siyasi değil, aynı zamanda toplumsal bir travma yarattı.

Guney Kore (1)

Muhalefet Güçleniyor mu?

Yoon’un sıkıyönetim ilanı, halk ve muhalefet tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Ana muhalefet lideri Lee Jae-myung, süreçte önemli bir liderlik rolü üstlendi. Muhalefet, yalnızca sıkıyönetim kararını iptal etmekle kalmadı, aynı zamanda hükümete karşı siyasi baskısını artırma sinyalleri verdi. Parlamento oylamasından sonra yapılan açıklamalar, Cumhurbaşkanı Yoon’a karşı hukuki ve siyasi adımlar atılabileceğini gösterdi.

Guney Kore (1)-1

Bundan Sonra Ne Olacak?

Güney Kore'de sıkıyönetimin hızla iptal edilmesi, halkın ve parlamentonun demokrasiye olan bağlılığını gösterdi. Ancak bu süreç, Cumhurbaşkanı Yoon’un siyasi geleceğini ciddi şekilde zora soktu. Parlamento önünde toplanan göstericiler, "Yoon Suk-yeol tutuklansın" sloganları atarak sürecin sonlanmadığını işaret etti.

Yoon’un aldığı bu karar, halkın gözünde liderlik güvenini daha da azalttı. Siyasi analistler, bu olayın Cumhurbaşkanının görev süresini kısaltabileceği görüşünde. Muhalefet partilerinin, yolsuzluk skandalları ve siyasi hatalar üzerinden Yoon’u daha da sıkıştırması bekleniyor.

Kaynak: BÜLTENLER