Tokat Eczacılar Odası 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü nedeniyle Cumhuriyet meydanında bir basın açıklaması düzenlendi. Bu yılki Eczacılık Haftasının teması “Eczacı Varsa Hayat Var” olarak belirlendi.
Açıklamada; ülkemizde modern eczacılığın temellerini oluşturan ilk eczacılık sınıfının kurulduğu ve ilk eczacılık dersinin verildiği tarih olan 14 Mayıs 1839’dan bugüne tam 185 yıl geçtiği vurgulandı.
Gazze’de insanlık tarihinin en ağır, en karanlık ve en acımasız katliamlarından biri yaşandığına dikkat çekilerek saldırılar lanetlenerek bu insanlık dramına son verilmesi çağrısı yapıldı.
41. Bölge Tokat Eczacılar Odası Başkanı Hakan Yılmazer, yaptığı basın açıklamasında; TÜİK’in Sağlık Harcamaları İstatistikleri 2022 yılı verilerine göre ülkemiz toplam cari sağlık harcamalarına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH)’da ayırdığı yüzde 3,7’lik oran ile OECD ülkelerine göre en düşük pay ayıran ülke olduğu bilgisini paylaştı.
Sağlık harcamalarının GSYH oranı 2022'de düştü
Toplam sağlık harcamalarının GSYH oranı 2021 yılında yüzde 4,6 iken 2022 yılında daha da düşerek yüzde 3.7 olduğunu söyleyen Yılmazer, "Bu durum; Geri ödeme kapsamında yer alan ilaçlarda kısıtlamalara gidilmesi, Hastalarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farklarının daha da artması, (ki 2024 yılında katılım payı haricinde vatandaşlarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farkının 20 milyar TL’yi bulacağını öngörüyoruz), İlaç yoklukları ve ilaca kısıtlı erişim sorunları, Yeni keşif- yeni nesil ilaçların ülkemizde erişime açılamaması ve hastalarımızın yeni tedavi olanaklarından faydalanamamaları, Yarım kalan tedaviler nedeni ile oluşan yeni komplikasyonların hasta güvenliğini ve sağlık bütçelerini daha fazla tehdit etmesi şeklinde özetlenebilecek pek çok istenmeyen sonucu da beraberinde getirmektedir" diye konuştu.
41. Bölge Tokat Eczacılar Odası Başkanı Hakan Yılmazer, "Bu nedenle hastalarımızın tedavileri için ihtiyaç duydukları ilaçlara erişimi sağlanmalıdır. Ödemek durumunda kaldıkları ek tedavi maliyetleri azaltılmalıdır. Zamanında ve doğru müdahalelerle hastalıkların tedavisi ve engellemesi adına Ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde sağlığa ayrılan payın artırılması, sağlık bütçesi içerisinde ilaca uygun oranlarda pay ayrılması zaruridir." dedi.
Bir süredir gündemde olan kamudaki tasarruf tedbirlerine ilişkin çalışmaları mali disiplinin sağlanması, yüksek enflasyonun dizginlenmesi açısından gerekli bulduklarını belirten Yılmazer, "Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi sosyal güvenlik açıklarını kapatmak, enflasyon hedeflerini tutturmak adına toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hiçbir tasarruf tedbiri alınmamalıdır. Halk sağlığını koruma gayretindeki bir meslek grubunun temsilcileri olarak bu uyarıyı yapmayı görev biliyoruz ve diyoruz ki; sağlıktan tasarruf olmaz" ifadelerini kullandı.
ECZACILAR NE TALEP EDİYOR?
Yılmazer ayrıca "Kamuda görev yapan meslektaşlarımız ile emekli kamu eczacılarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ve hak kayıplarının giderilmesi özel önem ve öncelik verdiğimiz konuların başındadır" dedi. Deprem bölgesinde görev yapan eczacılara yönelik özel iyileştirmelerin ivedilikle hayata geçirilmesini beklediklerini söyledi.
Basın açıklamasında eczacılara yönelik gündeme taşınan konular şunlar oldu: Yeni mezunlar için, artık yeni istihdam politikaları hayata geçirilmeli, kamu kuruluşlarında, özel hastanelerde ve devlet hastanelerinde, ilaç sanayinde, dağıtım kanallarında ve ilaca ilişkin hizmetlerin yürütüldüğü her alanda eczacı sayısı artırılmalıdır. Kamuda daha fazla eczacı istihdam edilmesi hastalarımızın daha etkin ilaç eczacılık hizmeti almasına katkı sağlayacaktır. İlaç sanayinde, ilacın gerçek uzmanı olan eczacıların daha fazla görev almasını sağlayacak kapsamlı istihdam politikaları hayata geçirilmelidir. Son dönemde meslektaşlarımıza yönelik şiddet olaylarında ne yazık ki ciddi bir artış bulunmaktadır. Birinci basamak sağlık danışmanı olarak sağlık hizmeti veren eczacılarımızın sundukları bu hizmetin güvenli ortamlarda yerine getirilmesi için gereken önlemlerin acilen alınması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum."