Düşünmek insanoğluna bahşedilen nimetlerin başında gelir. Düşünerek aklımızı kullanarak daima hayatımızın olağan akışı içerisinde bize göre en uygununu yapmaya çalışırız.

Bu noktada daima düşünerek hafızamızın nimetlerinden faydalanmak ve olabildiğince faydalanmak bize her zaman işlerimizde ve hayatımızda öncelik ve ayrıcalık tanır, sağlar. Bu düşünme neticesinde yaptıklarımız ve yapacaklarımız hem bu dünyada hem de ahirette kurtuluşumuza vesile olur. Düşündüğümüz sürece varız demektir. Şimdiye kadar insanoğlunun teknolojide ulaştığı bu merhalelerin altında düşünme vardır. İnsanoğlu uzayı düşünmüş ve neticesinde feth etmiştir. İnsanoğlu şimdileri ışınlanmayı düşünüyor umuyorum ki ileride bunu da başaracaktır. Haberleşmeyi, elektriği ve daha nice günlük hayatımıza girmiş yokluğunu düşünmek istemediğimiz buluşların hepsi birer düşünme neticesiyle değil de nedir.

İşte böyle düşünürken şunu da düşündüm. Yarın mahşerde Mevla bizlere söyle bir soru sor yöneltse “ Ey kulum dünyada bunca süre yaşadın sana ömür verdim, akıl fikir, güç kuvvet verdim. Beş duyu ve nefis verdim, verdim de verdim. Bugün karşımdasın ve seni affetmek istiyorum. Ancak bana öyle bir şey söyle ki çizgi ötesi olsun herkesin yapamadığı çok özel bir şey olsun ve farkındalık yaratsın” diye sorsa bana bize ne deriz bu sorunun cevabı var mı diye düşündüm. Ben düşündüm ve hala da düşünüyorum. İsterseniz buyurun beraber düşünelim. Var mı cevabımız varsa nedir? Yoksa neden yok ya da imkan varsa bu sorunun cevabı için ne yapmalıyız nasıl davranmalıyız. İşte size buyurun en ulvi düşüncelerden bir tane daha.

Düşünce ileriye dönük yapmak için olduğu gibi yaptıkların içinde önemlidir. Öyle ise bu noktada bu sorunun cevabını hepimiz düşünmeliyiz. Düşünürken eğer mantıklı ve bizi kurtaracak bir cevabımız henüz yok ise o zaman ileriye doğru düşünmeliyiz. Zira hepimiz in böyle bir sorulara verilebilecek cevabımız olmalıdır. Sadece sorular ahirete mahsus da değil bunu hepimiz biliyoruz. Bu dünyada da yaptığımız her işi için sorulacak sorulara verebileceğimiz mantıklı cevaplara ihtiyacımızın olduğunu da asla unutmamak gerekir. İşte bu cevaplar bir başka açıdan da kişiliğimiz ile karakterimizin ana hatlarını da oluşturduğunu da unutmamalıyız.